16.05.2010
Olmayınca Olmuyor

Fenerbahçe 1-1 Trabzonspor

2009-10 sezonu şampiyonu Bursaspor oldu. Türkiye Birinci Futbol Ligi tarihinde liderlik ikinci kez son haftada el değiştirdi. İkisinde de kaybeden taraf Fenerbahçe oldu. O Fenerbahçe ki, haftalardır kazandığı her maçtan sonra rakip takımın kalecilerini veya hakemleri satın almakla itham edildi. Herşeye gücü yeten o Fenerbahçe ne hikmetse Türkiye'de son haftada şampiyonluk kaybeden tek takım ve bu hüznü ikinci defa yaşadı.

Bursaspor tarafından sıcağı sıcağına Fenerbahçe'nin mücadelesini tebrik eden ufacık bir açıklama duymak isterdim açıkçası. Yine de tarihlerinde ilk kez şampiyon olmanın heyecanını yaşayan Bursaspor'u tebrik etmek gerekiyor. Bu arada Ertuğrul Sağlam kendisine yakışanı yapıp gece 1:30'da Fenerbahçe'nin hakkını verdi, daha da büyüdü.

Fenerbahçe bu neticeyle önümüzdeki sezon Şampiyonlar Ligi'ne katılmak için ön eleme maçları yapacak. Ancak öncesinde kaybetmenin verdiği acıyla düşünmeden kararlar vermekten kaçınmak gerekiyor. Fenerbahçe bu sezona yeni bir yapılanmayla başlamış olmasına rağmen sezonu Süper Kupa'yla açtı ardından Avrupa'da Mart ayını, diğer bütün kulvarda finali gördü. Türkiye Kupası finalinde Trabzonspor hakederek bizi geçti ama biz son hafta haketmemize rağmen topu üç tane direğin arasından geçirmeyi başaramadık. Dramatik bir kapanış yaşanmış olsa da bu sezon herşeye rağmen futbol takımının iskeletinin oluşturulduğu bir sezondu.

"Fenerbahçe büyüklüğü ne şampiyonluk büyüklüğü, ne kupa büyüklüğüdür. Onun büyüklüğü başka bir büyüklüktür işte, adı konamaz."

Fenerbahçe - Trabzonspor Maçından Fotoğraflar için TIKLAYIN...
KENDİ YORUMUNU GÖNDER!


Canınız Sağolsun...

Daum ile yola devam!



Şimdi sakin kafayla düşünüp 2006'da yapılan hatayı tekrarlamamak gerekiyor. 15 Mayıs 2006'da Aziz Yıldırım'ın istifasıyla neye uğradığımızı şaşırmıştık. Bugün de sezon başında verilen "3 yıl üst üste şampiyonluk" hedefi akıl tutulmasına sebep olmamalıdır. 3 direk arasından geçmeyen bir top sezonun kağıt üstünde kaderini değiştirebilir, ancak bütün kulvarlarda yarışı son haftaya taşıyarak tamamlanan bir sezon başarısızlığın resmi olarak yansıtılamaz.

Trabzonspor karşısında elimizden gelen herşeyi yaptık. Onlarca gol pozisyonu duran toptan sadece bir gol çıkartabildik. Direkler, etten duvar ören Trabzonspor savunması ve kaleci Onur ikinci gol için geçit vermedi. 1-0 öne geçtikten sonra Trabzonspor'un Burak'ın inanılmaz vuruşuyla beraberliği yakalaması ilk yarım saatin skorunu belirledi. Büyük efor sarfedilen bu periyodun neticesinde skorbordda 1-1 yazıyor olması bile başlı başına moral bozucu bir durumdu. Herşeye rağmen Fenerbahçe oyun disiplininden taviz vermeden gol aramaya devam etti. Bu arayış son dakikalara kadar devam etti. Son dakikalarda yorgunluğun ve kaybedilecek bir şeyin olmaması nedeniyle savunma güvenliğini riske atmaya başlayan futbolcularımız amacına ulaşamadı. Maçın uzatma dakikalarında Beşiktaş'ın Bursaspor karşısında 2-2 beraberliği yakaladığı anonsu gelince maçın son iki dakikasında hem takım hem tribünler maçı bırakıp kutlamalara başladılar. Bu hatayı yapan, yaptıran her kimse isteyerek veya istemeyerek Fenerbahçe taraftarlarının duygularıyla oynamanın bedeli çok daha ağır olabilirdi.

Neticede bu sezon geride kaldı. Ligin son bölümünde müthiş bir performans sergileyen ve son 11 haftada sadece 4 puan kaybeden Fenerbahçemiz'in bu süreçte yediği tek gol şampiyonluğa mal oldu. 23'üncü haftada oynanan Büyükşehir Belediyespor maçından sonra "kalan haftalarda sadece 1 gol yiyeceğiz ve sadece 4 puan kaybedeceğiz" dense Bursaspor'un ne yapacağına bakılmaksızın şampiyon oluruz denirdi. Bursaspor beklenenden iyi bir performans sergiledi ve şampiyonluk için yeterli puanı aldılar. Biz bir gol uzağında kaldığımız şampiyonluk gidince sezona kayıp sezon muamelesi yapmayı bırakmamız gerekiyor. Fenerbahçe tarihi sabırsızlık, öfke ve şaşkınlıkla verilen saçma kararlar neticesinde ödenen ağır bedellerle dolu. Artık Fenerbahçe aklıselim ile yönetilmek zorundadır. Aklıselim de gereksiz detaylara takılmamayı, büyük resme odaklanmayı gerektirir. Fenerbahçe büyüklüğü kupa büyüklüğü değildir. Kaçan kupalar önemlidir, ancak bu sezonun getirilerinden daha önemli değildir.


2006'da Daum herşeye rağmen takımın başında kalmalıydı. Bugün aynı sınav var önümüzde. Fenerbahçe taraftarı yan çizen yönetim istemiyor. Yarından itibaren önümüzdeki sezonun hazırlıklarına başlayıp, yıkılmadığımızı dimdik ayakta olduğumuzu cümle aleme göstermenin tam zamanı. Fenerbahçe'nin günlük planlarla yönetilmediğini defalarca bize kanıtlayan yönetimimizin 2006'dan ders aldığını göstermek için altın değerinde bir fırsat var önlerinde. Fenerbahçeli'nin boynunun bükülmesini gerektiren birşey yok. İslam Çupi'nin sözü duvarları değil icraatleri süslesin. Biz Fenerbahçe'yi şampiyonlukları için sevmiyoruz, sizin kararlarınınız kaçan şampiyonluklara göre şekillenmesin.

Copyright © 2010 www.fenerbahceliyiz.biz Tüm hakları saklıdır.