04.08.2010
Değişim Sancıları

Fenerbahçe 0-1 Young Boys

Geçen sezonu hayal kırıklığıyla kapatan Fenerbahçemiz'in yeni sezon açılışındaki görüntüsü umut vermedi. Takımımız Şampiyonlar Ligi 3'üncü öneleme turunun ilk maçında İsviçre'nin Young Boys takımı karşısında deplasmanda elde ettiği 2-2'lik skorun avantajını evinde koruyamayınca 'Devler Ligi'ne katılma şansını yitirdi. Geçen sene yenilenen statü gereği takımımızın yoluna Avrupa Ligi'nde devam etmek için bir öneleme turu geçmesi gerekecek.

Hazır Değiliz

Sahaya yeni transferlerden Stoch, Dia ve İlhan'ın da bulunduğu bir ilk 11'le (Volkan, Bekir-Bilica-İlhan-Santos, Cristian-Emre, Dia-Alex-Stoch, Gökhan Ünal) çıkan Fenerbahçemiz karşılaşmaya istekli başladı. Ancak bu istek sahada Aykut Kocaman'ın dile getirdiği hızlı futbola dönüşmedi, aksine teknik direktörlerinin istediklerini yerine getiremeyen halsiz futbolcularımızın dengesiz hareketlere yönelmelerine neden oldu. Young Boys cephesinin en önemli özelliği ise fiziksel olarak hazır olmasıydı. Aradaki bu fark dakikalar geçtikçe iki takım arasında bir uçuruma dönüştü. Sanırım hazırlık kampının sakatlıklar nedeniyle verimsiz geçmesi ve çalışmaların bu eleme turu hedeflenerek yapılmamış olması takımın bu durumunu açıklayabilecek en mantıklı mazeretlerdir. Bir başka deyişle, ön eleme turundan gelecek takım yeterince ciddiye alınmadı ve neticede fatura da ağır oldu.

Aykut Hoca'nın görev süresi sancılı başladı.

Fenerbahçe - Young Boys Maçından Fotoğraflar için TIKLAYIN...
KENDİ YORUMUNU GÖNDER!


Emre Selçuk girene kadar orta sahada yalnız kaldı.

Dia hızı ve tekniğiyle umut verdi.


Orta saha S.O.S. veriyor

Rakibimiz ilk yarıyı Bienvenu'nun ayağından gelen golle önde kapatmak üzereyken ilk yarının son dakikasında Dia ile önemli bir pozisyondan yararlanamayan Fenerbahçemiz'in 45 dakikada kaleyi bulan şutunun olmaması takımın durumunu özetliyordu. İkinci yarıda Aykut Kocaman Alex ile Bekir'i oyundan alıp yerlerine Selçuk ve Gökhan'ı aldı. Oyunun savunma yönünde hiçbir katkısı olmayan Alex, Dia, Stoch üçlüsüyle, beraberliğin tur için yeterli olduğu bir karşılaşmaya başlamak belki de hataydı. Ancak orta saha direncini artırmak için Aykut Hoca'nın Selçuk'tan başka alternatifinin olmaması, Mehmet ve Özer'in halen takıma katılamamış olmaları da iyiye işaret değil. Yıllardır güçlü orta sahasıyla fark yaratan takımımız Young Boys karşısında hakimiyeti rakibine kaptırdı. İkinci yarıda yenik duruma düşmemize rağmen Selçuk ile orta sahayı toparlamaya çalıştık. Ancak bu sefer de henüz ikinci yarının başında Stoch'un gereksiz bir hareketle takımını 10 kişi bırakması bütün planları bozdu. Zaten sahada istediklerini gerçekleştirmekte zorlanan takımımız için kabus dolu dakikalar başladı. Maçın ilk dakikalarında yorgun gözüken takım dakikalar ilerledikçe tükendi ve sezonun açılış maçında bir defter kapandı.

Sabır herşeyin ilacı

Bu büyük hayal kırıklığının ardından eleştirmek için yüzlerce sebep bulunabilir. Ancak hiçbir eleştiri yeni teknik direktör ile yeni bir sistem arayışının sancılı olacağı gerçeğini değiştirmez. Belki Young Boys'a elenmeyi beklemiyorduk ancak Aykut Hoca'nın takımın oyun anlayışını değiştirme niyetini belirtmesinin ardından bu sancılı dönemin er ya da geç yaşanacağı açıktı. Değişimin neresindeyiz, değişim ne kadar gereklidir, mevcut kadro bu değişime ne kadar hazırdır, bunlar başka tartışma konuları. Ancak henüz transferlerini tamamlamamış ve sakatlıklardan muzdarip bir teknik direktörü, daha da önemlisi bir Fenerbahçe efsanesini bir çırpıda silip atamayız.

İnşallah Aykut Kocaman düşündüklerini en kısa zamanda gerçekleştirip taraftarın da özlemle beklediği savaşan ve kazanan Fenerbahçe'yi bize izletmeyi başarır. Ancak bunun kolay olmadığı da açık. Bu konuda en tecrübeli camialardan birisi olarak bir teknik direktör için ilk yılın her zaman en zor sezon olduğunu biliyoruz. Neticede 1 yıldır beraber çalıştıkları Aykut Kocaman'ın futbol görüşüne inanan yönetimimiz onunla çalışma kararı almış. Yönetimimizin istikrar algısının şimdiye kadar "şampiyon olan teknik direktörü takımın başında tutup, olamayanı göndermek" olarak bize yansıdığını üzülerek görüyoruz. Aykut Kocaman bu kulübün şampiyon olunamayan son 4 yıldaki 4'üncü teknik direktörü. Kısmetse 2 yıl sonra kongre var. Yönetimimizin "istikrar yanlısı" olmanın gereği olarak somut bir adım atması, kongreye teknik direktör değirmeni gibi çalışan bir yönetim olarak girmemek için bu gayreti göstermesi, Aykut Hoca'ya ellerinden geldiğince yardımcı olması gerekiyor.


Bizler de camia olarak bu sıkıntılı süreçte hazırlıklı ve sabırlı olmalıyız. Aykut Kocaman'ı desteklemenin yönetime cephe almaktan geçmediğinin de altını çizmekte fayda var. Zira bugün sezonun ilk maçında Aykut Kocaman'a kıyamayan tribünler "yönetim istifa" sesleriyle inledi. Hataları da olsa Fenerbahçe yönetimine kongre tarafından 2 yıl daha yetki verildi. Yönetimin geçmişteki ve halen devam eden hizmetleri görev sürelerini doldurmaları için fazlasıyla yeterli bir referanstır. Ayrıca Aykut Kocaman'ın daha önce Malatyaspor'da çalışırken taraftarların yönetime tepkileri nedeniyle istifa ettiğini göze alırsak bu konuda sabırlı olmanın muradımıza ermek için şart olduğunu söyleyebiliriz. Üstelik Aykut Kocaman'ın Fenerbahçeliliği, imza töreninde sarf ettiği "En çok endişelendiğim şeylerden birisi ise yüksek güvene karşı mahcup olma kaygısıdır." cümlesi ve kendisini Fenerbahçe'ye bağlayan sözleşmenin hiçbir değerinin olmaması bu süreçte camianın ve tribünlerin üzerine büyük bir yük bindiriyor. Özetle, geçmişte her ne hata yapıldıysa, kırılıp üzülsek de şimdi yapıcı olma zamanı.

Copyright © 2010 www.fenerbahceliyiz.biz Tüm hakları saklıdır.