19.09.2010
Ayağa Kalkma Zamanı

Fenerbahçe 1-1 Beşiktaş

Avrupa'ya veda ettikten sonra bir süre takımla ilgili birşeyler yazmak gelmedi içimden. Kafamdaki şeyler maç değerlendirmesinden ziyade geçmişte alınan yönetici kararlarına yönelik eleştiriler oluyor. Teknik direktör istikrarı zaten yaz boyunca kaleme alınan yazıların büyük çoğunluğunu işgal ediyordu. Bu nedenle bir yerde buna bir nokta koymak gerekiyordu. Artık takım ve Aykut Hoca'yı anlamaya daha fazla çalışmak gerekiyor. Bunu yaparken de Aykut Kocaman'a Aziz Yıldırım'ın göreve getirdiği ilk teknik direktörmüş gibi yaklaşmanın değerlendirme yaparken objektif olmaya yardımcı olabileceğini düşünüyorum. Henüz Ağustos ayında Avrupa'da kaybedebileceği herşeyi kaybetmiş, ligin 5'inci haftasını 9'uncu sırada tamamlayan bir takım hakkında olumlu konuşmak ne kadar kolay olabilir diyebilirsiniz. Ancak takım bir önceki sezon dibe vurmadığı sürece yeni gelen teknik direktörün sezonu sancısız açtığına ben şahit olmadım. Her ne kadar 1 yıl boyunca takımla birlikte olduğu söylense de, Aykut Hoca da bu süreçten geçiyor. Gördüklerimiz teknik direktör değişikliğinin olmazsa olmazları.

Aykut Hoca iyi başlayamadı..

• Fenerbahçe - Beşiktaş Maçından Fotoğraflar için TIKLAYIN...
•KENDİ YORUMUNU GÖNDER!
Niang seyirciye golle merhaba dedi. Volkan köşeyi doğru tahmin etti ama penaltıyı kurtaramadı.	Maça gelirsek bu senenin çakma Galaktikos'u Beşiktaş Kadıköy'e gayet iddialı ve Quaresma'yı çizdirmeye müsait bir havada geldi. Belediye'ye kaybetseler de lige hızlı bir giriş yaptılar ve bütün kulvarlarda iddialarını sürdürüyorlar. Fenerbahçemiz ise özellikle geçen hafta Kayserispor karşısında ortaya konan silik futbolun ardından derbinin favorisi olmaktan çok uzaktı. Ancak Fenerbahçemiz'in en büyük avantajı da bence rakibinin favori gösterilmesiydi. Böylece takım haddini bilerek oynayacak ve kendisini ispat etmek için elinden geleni yapacaktı. Volkan, Gökhan-Lugano-Bilica-Santos, Topuz-Selçuk-Emre-Dia, Alex-Niang ilk 11'iyle sahaya çıkan takımımız maça pek de iyi başlayamadı. İlk dakikalarda topun hakimiyetini rakibine kaptıran Fenerbahçemiz rakip kaleye organize ataklardan ziyade kapılan topları hızlı bir şekilde kullanarak gitmeye çalıştı. Niang'ın bir karambolden çıkarttığı golün ardından ise işin seyri tamamen değişti. Takım adeta bu anı bekliyormuş gibi rakip kalede üst üste pozisyonlar bulmaya başladı. Ancak farkı bir türlü 2'ye çıkartamadık. İkinci yarının başındaki pozisyonları da dahil edersek Fenerbahçe golden sonraki yarım saatlik sürede farklı bir skor elde ederek maçın kalan süresini çok daha rahat geçirebilirdi. Ancak bu sezonun kabusu, fiziksel yetersizlik, takımın maçın sonunu getirmesine engel oldu. Emre'nin yerine devre arasında oyuna dahil olan Özer kanatta görev alırken Mehmet Topuz Emre'nin bölgesindeydi. Ancak dakikalar ilerledikçe oyunun hakimiyeti tamamen Beşiktaş'a geçerken biz tekrar orta sahadan atılan uzun toplarla pozisyonlar aramaya başladık. Herşeye rağmen 80'inci dakikaya kadar Beşiktaş'ın Fenerbahçe kalesinde etkili olduğunu söylemek zor. 82'de Dia ikinci kez inanılmaz bir gol kaçırdı. Bu dakikadan sonra skoru koruma düşüncesi ağır basmaya başladı. Beşiktaş önce bir duran top organizasyonuyla gole yaklaştı ardından defansın arkasına atılan pasla buluşan Bobo'yu yere indiren günün başarılı isimlerinden Volkan Guti'yi penaltı noktasına gönderdi. Penaltıda Volkan'ın müdahalesi topun ağlara gitmesine engel olmayınca Fenerbahçemiz çok ihtiyaç duyduğu galibiyete ulaşamadı. 3 senedir Kadıköy'de galip gelemeyen Beşiktaş cephesinde ise 1 puan büyük bir çoşkuyla kutlandı.

Sezona bakıldığında göze batan en önemli unsur takımın maçların sonunu getirememesi. Young Boys, PAOK, Kayserispor ve Beşiktaş maçlarının hepsinde maçın sonunda oyunu tutmayı başaramayan takımımızın bu durumdan nasıl çıkacağı merak konusu. Dile getirilen birçok sorunun altında bunun yattığına inanıyorum. Takımın sahip olduğu kaliteli ayakların meziyetleri bu süreçte kaderimizi belirleyecek. Kötü oynadığımız günlerde de kazanmamız gerekiyor. Zira takımın yenilgiyi alışkanlık haline getirip heyecanını kaybetmemesi gerekiyor. İki derbi maçından sadece 1 puan çıkarttığımız ilk 5 hafta sonunda liderin 5 puan gerisinde 9'uncu sıradayız ama artık ayağa kalma zamanı. İnşallah önümüzdeki Kasımpaşa ve Gençlerbirliği maçlarından alınacak 6 puanla milli maç arasına moralli gireriz.