02.10.2010
Kavga Yorgan Gitmeden Bitti

Fenerbahçe 3-0 Gençlerbirliği, Kasımpaşa 2-6 Fenerbahçe

Kayserispor ve Beşiktaş maçlarında kaybedilen 5 puanın ardından karamsarlığa sürüklenen camia son iki maçta atılan 9 gol ve alınan 6 puanla biraz olsun önünü görmeye başladı. Önce Ali Sami Yen Stadı'na veda anlamı taşıyan Kasımpaşa maçında kulakları çınlatan 6-2'lik Kasımpaşa, sonrasında Kadıköy'de taraftarımızın önünde gelen 3-0'lık Gençlerbirliği galibiyetleriyle nefeslendik. Halen takımın oyun anlamında ritmini bulduğunu söylemek güç ancak özellikle de kabus gibi açılan bir sezonda futboldan ziyade üst üste galibiyetlere ihtiyacımız vardı. Zira açılan puan farkı ciddi bir özgüven bunalımına neden olmaya başlamıştı. Diğer taraftan sakatlık ve eksikler nedeniyle sezon öncesi kampını kaçıran ve bir arada oynayamayan futbolcuların birbirlerine alışmaları da zaman alıyor.

Rıdvan Etkisi

Aykut Kocaman'ın ligin 7'nci haftası itibarıyla radikal değişiklikleri daha uzun vadede çözmeye karar vermesi taşların yerine oturmasına yardımcı oluyor. Sezon başında gerek fiziksel yetersizlik, gerekse de radikal karar alma çılgınlığı nedeniyle 11'lerde maçtan maça ciddi değişiklikler olurken Kasımpaşa ve Gençlerbirliği maçlarında hemen hemen aynı 11 ve oyun anlayışıyla sahadaydık. Ne ilginçtir ki, NTV'de yaptığı yorumlarla spor kamuoyunu yönlendirmekte oldukça başarılı olan efsane futbolcumuz Rıdvan Dilmen'in Alex konusundaki yorumları da bu süreçte oldukça ılımlı bir hal aldı. Sezon başında Aykut Kocaman ile ağız birliği etmişcesine Alex'in Fenerbahçe'nin oynamak istediği hızlı oyun tarzına uymadığını iddia eden Dilmen her defasında Alex'i Fenerbahçe efsanesi ilan etse de sözlerine sürekli "ama" diyerek devam ediyordu. Kasımpaşa maçından sonra Dilmen'in "Alex artık tartışılmamalıdır" diyerek son noktayı koymasının ardından takımın üstünden bir ağırlık kalkmış gibi rahat oynaması bilmem tesadüf müdür?

Fenerbahçe Alex ile güzel...

Fenerbahçe - Gençlerbirliği Maçından Fotoğraflar için TIKLAYIN...
KENDİ YORUMUNU GÖNDER!


Niang gollerine devam ediyor...

Dia formayı kaptı.


Maç yazısına böyle bir giriş yapınca ister istemez Fenerbahçe'yi Rıdvan mı yönetiyor sorusu geliyor akla. Açıkçası buna kesin olarak hayır demek de pek mümkün değil. Zira Fenerbahçe'nin son yıllarda gerek teknik direktör gerekse de futbolcularla ilgili aldığı radikal kararların Rıdvan Dilmen'in savunduğu düşüncelerle paralellik göstermesi Şeytan'ın Fenerbahçe camiasının yöneticisinden taraftarına, her kademesinde ne kadar etkili olduğunu gösteriyor. Ancak buradaki en büyük çelişki adeta Rıdvan Dilmen'in dile getirdiklerini uygulayan yönetimin yine Rıdvan Dilmen tarafından eleştirilmesi oluyor. Bu noktanın altını çizerken yönetimin kararlarını savunmaktan ziyade kendi düşüncelerini kitlelere dayatan Rıdvan Dilmen gibi etkili isimlerin sorumsuz hareket etmekten kaçınmaları gerektiğini söylemeye çalışıyorum.

Futbol Konuşmaya Uygun Zemin

Alex konusundaki inatlaşma, sistem arayışları, yetersiz kondüsyon derken sezon başından beri ortaya konan futbolun adını bir türlü koyamamıştık. Takımın uyumsuz görüntüsü ve üst üste kaybedilenlerin ardından hiçbir getirisi olmayan tartışmaların içinde bulduk kendimizi. Kayserispor deplasmanında dibe vuduktan sonra Beşiktaş karşısında bize yakışan bir futbol ortaya koyamamış olsak da bulunan gol pozisyonları uzunca bir süre oyunun iki yönünü de beceremeyen bir takım için umut verici unsurlardı. Niang'ın üç gol birden attığı, Dia'nın yıldızlaştığı Kasımpaşa maçında alınan skor takımın ortaya koyduğu futbolun yansıması olmasa da ihtiyaç duyulan bu farklı galibiyet Gençlerbirliği karşısında daha rahat bir oyuncu grubu ortaya çıkardı. Belki halen kondüsyonumuz 70'ten sonra 10 kişi kalmış rakip karşısında topa sahip olmaya bile yetmiyor, hem savunmada hem hücumda ağır aksak işleyen bir takımız, ancak en azından anlamsız detaylarla uğraşmayı bıraktığımız için takımın futbol oynama gayretinin farkına varabiliyoruz.

Selçuk Sakatlandı

Takımın olumlu taraflarını görmeye çalışırken yaşanan bir sakatlıkla kadro zaafı yine gündeme geliyor. Dizindeki bağ kopması nedeniyle devreyi kapatan Selçuk'un yokluğunda orta sahada zaten az sayıda olan alternatiflerin iyice azaldığını görüyoruz. Emre'nin yanında oynamak için eldeki 3 adayın antrenmanlarda yeterli performans gösteremediği için Gençlerbirliği karşısında 18 kişilik kadroda kendisine yer bulamayan Cristian, belli dönemlerde merkezde görev yapıp bekleneni veremeyen Özer ve Mehmet Topuz olması bir soru işareti. Şu aşamada birçok kişi Selçuk'un sakatlığını sorun olarak görmese de bence kendisi bu alternatifsizlikte Fenerbahçe orta sahası için çok önemli bir isimdi. Umarım onun yerine şans bulacak futbolcularımız onun yokluğunu aratmazlar.


Önümüzde bir milli maç arası var. Ardından lige Konyaspor deplasmanıyla dönüş yapacağız. Ardından da Kadıköy'de Galatasaray rakibimiz olacak. İnşallah milli takımlara giden futbolcularımız kazasız belasız, moralli ve formda dönerek ligde nihayet başlattığımız galibiyet serisini sürdürmemize yardımcı olurlar.

Copyright © 2010 www.fenerbahceliyiz.biz Tüm hakları saklıdır.