13.03.2011
'TemizLİG' Kaldığı Yerden

Fenerbahçe 2-0 Konyaspor, Gençlerbirliği 2-4 Fenerbahçe

Ligde son düzlüğe yaklaşırken Fenerbahçe'nin zirveye yeniden ortak olmasıyla Türkiye'deki futbolun meşruiyeti yeniden sorgulanır hale geldi. Oysa ki, ilk yarıda Fenerbahçe ligin üst sıralarına çıkmak için uğraşırken, Kayserispor, Trabzonspor ve Bursaspor'un uzun süre zirve yarışını sürdürmesi futbolun sözde otoritelerini mest ediyor ve bu durum Türk futbolunda artan rekabetin olumlu yansımalarından biri olarak görülüyordu. Ligin ikinci yarısında peşpeşe gelen galibiyetlerle zirveye tutunan Fenerbahçe'nin yarıştaki varlığı Türk futbolunun üstüne yine kabus gibi çöktü. Fenerbahçe'den gol yiyen kalecilerin, Fenerbahçe'nin maçlarını yöneten hakemlerin geçmişlerinin sorgulandığı ve bütün dikkatlerin Fenerbahçe'nin şampiyonluktaki rakibinden alınıp 'öteki'nin üzerine yoğunlaştırıldığı sürece girdik.

"Türkiye'nin 4'te 3'ü"

Fenerbahçe Kayserispor'u 2-0 ile geçerken Volkan Babacan'ın Fenerbahçe'den yediği gole değişik anlamlar yüklenmiş, iki hafta sonra benzer bir golü Trabzonspor bulunca yüklenen değişik anlamların şakadan ibaret olduğu açıklaması gelmişti. Trabzonspor'un şakacı başkanı Sadri Şener, Fenerbahçe düşmanlığını körükleyip Trabzonspor lehine kamuoyu oluşturma çabasını geçen hafta Beşiktaş ile yaptıkları karşılaşmanın ardından da sürdürdü. Türkiye'nin 4'te 3'ünün Trabzonspor'un Beşiktaş'ı yenmesini istediğini belirten Şener, Fenerbahçe'yi ötekileştirme ve kamuoyunu kendi arkasına alma çabasını açıkça ortaya koydu. Hedef ortak, Fenerbahçe'nin şampiyon olmaması. Bu açıklamanın tercümesi, Trabzonspor'un puan kaybetmesi halinde Beşiktaşlılar'ın da üzüleceğiydi. Bu açıklamaya Beşiktaş cephesinden bir tepki gelmediği gibi hafta içinde yapılan açıklamada Fenerbahçe ve federasyonun hedef alınması ortaya ibretlik bir tablo koyuyor. Bu durumda Beşiktaş'ın Trabzonspor maçının berabere bitmemesi için uğraştığını iddia etmek kulağa çok da mantıksız gelmiyor. İşin ilginci, Türkiye şartlarında bu tutum gayet normal karşılanabiliyor.

Niang gollerine devam ediyor.

Fenerbahçe - Konyaspor Maçından Fotoğraflar için TIKLAYIN...
KENDİ YORUMUNU GÖNDER!


Stoch hedefi şaşırdı.

Caner asistle döndü.


Omurgasız Hayattan Kesitler

Fenerbahçe camiası, böyle ittifakların bir parçası olmadığı için gurur duymalı ve takımlarına şampiyonluk yarışında daha sıkı sarılmalıdır. Aleyhimize oluşturulmaya çalışılan kamuoyu bizim maçlarımızda alıştığımızın ötesinde meyve vermemiş olsa da, Trabzonspor haftalardır şampiyon bir takıma yakışmayan bir futbol ortaya koymasına rağmen yarışa ortak ediliyor. Bu senaryo şimdiye kadar 2006'da Galatasaray, geçen sene de Bursaspor için yapılanların tekrarı gibi gözüküyor. Takımının son dakikada yediği golle derin bir oh çeken Beşiktaş cephesi maç sonucunun Trabzonspor için ne kadar hakedilmiş olduğunu adeta ispatlıyor. Ancak bu hafta da Kasımpaşa'yı evinde ağırlayan Trabzonspor'un hakem Kuddusi Müftüoğlu'nun eski günlerini hatırlatan performansıyla galibiyeti kurtarması kalan haftalarda işimizin hiç de kolay olmadığını gösteriyor. Ancak Kasımpaşa karşısında evinde maç kazanmak için bu tür ayak oyunlarına ihtiyaç duyan bir takım olarak Trabzonspor'un işinin de kolay olduğu söylenemez. Zira Trabzonspor lehine ibret dolu maçların ve ittifakların ayan beyan gerçekleşeceği bir süreçte omurgasız yaşamaya devam etmek zorunda kalacaklar.

Eksiklere Rağmen Yola Devam

Bu süreçte bize düşen ise tamamen kendi maçlarımıza odaklanıp, Fenerbahçe düşmanlarının Trabzonspor lehine oluşturdukları ittifaktan etkilenmemeye çalışmaktır. Gençlerbirliği maçı ve Konyaspor karşılaşmalarında ortaya konan istekli oyun da takımımızın çizgisinde bir bozulma olmadığını gösteriyor. Ankara deplasmanında 2-0 öne geçip Gençlerbirliği'nin bulduğu jeneriklik iki golle devreyi 2-2 eşitlikle kapattık. Gökhan Gönül ve Selçuk'un eksikliklerine ve karla kaplı zemine rağmen isteğinden birşey kaybetmeden baskısını sürdüren takımımızın ikinci yarıda bulduğu gollerle maçı 4-2 kazanması önemliydi. Bu hafta da Trabzonspor'un Kasımpaşa karşısında aldığı galibiyetten sonra liderlik koltuğunu korumamız için Konyaspor maçını kazanmamız gerekiyordu. Cezalı durumdaki Lugano ve Santos'un yokluğunda ideal 11'inde iki değişiklikle sahaya çıkan Fenerbahçemiz maçın başında bulduğu golle öne geçerek galibiyetin temellerini attı. Yaptığı ani baskıyla topu kapan Emre, penaltı noktasındaki Niang'ı gördü ve Senegalli ayağının dışıyla takımını 1-0 öne geçirdi. Diğer taraftan hafta içinde hafif bir sakatlık geçiren Dia'nın yerine son haftalarda forma şansı bulamayan Stoch'un forma giymesi kadrodaki en dikkat çekici değişiklik oldu. (Volkan, Gökhan-Bekir-Yobo-Caner, Mehmet-Cristian-Emre-Stoch, Alex, Niang) Stoch belki golle buluşamadı ama şüphesiz maçın en ön plana çıkan oyuncusu oldu. 4 tane net gol pozisyonunda kendisinden beklenen vuruşu yapamasa da Slovak futbolcumuz 61'inci dakikada yerini Dia'ya bırakırken taraftardan büyük alkış aldı. Niang'ın yerine oyuna giren Semih de Caner'in pasıyla farkı ikiye çıkararak maçın sonucunu belirledi. (2-0)

Konyaspor maçında topa hakim olup rakibin boşluğunu yakalamaktan ziyade topsuz oyunda rakibi rahatsız ederek onların hatalarından faydalanıp gole gitme çabası içerisindeydik. Galibiyet için yeterince pozisyona girmiş olsak da Konyaspor'un da tıpkı bizim gibi önde pres yapma çabası nedeniyle bu oyun tarzı her iki takım için de uzun süre devam etti. Bunun neticesinde ortaya konan futbol pek memnuniyet verici olmasa da istediğimizi elde etmek için yeterliydi.


Son Düzlüğe Girerken

Ligin bitimine 9 hafta kala çok sert bir viraj bekliyor bizi. Önce rakip açısından sezonun telafisi olarak görülen Galatasaray maçı için Türk Telekom Stadı'na gideceğiz. Ardından da belki de şampiyonluk yarışında karar maçına çıkacak Bursa'yı Kadıköy'de ağırlayacağız. Konyaspor maçında sakatlanan Emre dışında sakatlık yok gibi gözüküyor. İnşallah her biri final maçı niteliğindeki sıradaki iki maçtan kayıpsız çıkarak şampiyonluğu ne kadar isteğimizi herkese gösterebiliriz.

Copyright © 2010 www.fenerbahceliyiz.biz Tüm hakları saklıdır.