03.04.2011
Kazanç mı, Kayıp mı?

Fenerbahçe 0-0 Bursaspor, Galatasaray 1-2 Fenerbahçe

"Nazarlık Olsun." Aykut Hoca Bursaspor ile 0-0 berabere kaldığımız maçta ortaya konan istekli oyuna bakarak kaybedilen 2 puan için bu sözleri söylemiş. Rıdvan Dilmen'in bardağın dolu tarafına bakmak için sıkça dile getirdiği o klişedeki gibi, ikinci yarıya başlarken "Bitime 7 hafta kala Trabzonspor'un iki puan gerisinde olacağız" deseler seve seve kabul ederdik. İkinci yarıda geride bıraktığımız 10 haftada geriden gelip kazandığımız Manisaspor, Beşiktaş ve Galatasaray maçlarını, diken üstünde biten Antalyaspor maçını hatırlayınca bardağın dolu tarafına bakabilmek için sevgi kelebeği olmaya gerek yok.

Trabzonspor ile puanların eşitlendiği 23'üncü haftanın ardından adeta iki takımın yarıştığı 11 haftalık bir şampiyonluk mücadelesi başladı. Bu yarışın ilk 4 haftasında Trabzonspor hiç umut vermeyen bir futbol ortaya koymasına rağmen kayıp vermedi. Biz ise sahada ne yaptığını bilen bir takım görüntüsü veriyoruz. Buna rağmen 4'üncü haftada ilk puanlarımızı kaybettik. Trabzonspor'un bu kötü süreci kayıpsız atlatması rakip için büyük avantaj. Zira geçmişte Fenerbahçe'nin tek rakibi olarak kalan çekirgelerin sıçrama kabiliyetlerinin dış etkenlerle olağanüstü boyutlara ulaştığını biliyoruz. Kalan haftaları değerlendirirken bunu hesaba katmamak ciddi bir yanılgıya yol açabilir. Yoksa normal şartlarda Trabzonspor'un hem Telekom Arena'da Galatasaray'ı, hem de Avni Aker'de Bursaspor'u kayıpsız geçmesi ortaya konan futbola bakınca çok zor gözüküyor.

Alex Aslan'ı avladı, Timsah'a takıldı.

Fenerbahçe - Bursaspor Maçından Fotoğraflar için TIKLAYIN...
KENDİ YORUMUNU GÖNDER!


Semih ceza sahası içinde boğazlandı, Kuddusi de salavat getirdi, Allah kabul etsin.

"Bu arzu ve oyun bizi şampiyon yapar."

Arena'dan Kanarya Geçti

Halen dünyanın sayılı derbilerinden biri olduğu yönünde iddialar olsa da, Galatasaray-Fenerbahçe maçı Fenerbahceliyiz.biz'de özel bir maç yazısını hakedecek itibarı görmüyorsa burada ciddi bir sorun var demektir. Bu sorun bizden de kaynaklanıyor olabilir ama böyle yazması kulağa daha hoş geliyor. Bu maçlar artık sıradanlaştı galiba. Son 13 lig maçında 10 galibiyet, 2 beraberlik, 1 yenilgi. Oha Fenerbahçe. Galatasaray taraftarının yeni stattaki ilk mağlubiyeti rakı sofrasında tecrübe etmeleri durumun vahameti için bir başka delil. İşin şakası bir yana o stat inşaatı yükselmeye başladığından beri Galatasaray'ın iflah olmayan hali ve basireti bağlanan yöneticileri alınan ahların bedeli gibi geliyor bana. Sonu ne zaman gelir bilinmez ama dibe vurmanın dayanılmaz hafifliğini yaşıyor ezeli rakibimiz. Onlar kendilerini rakıya vururken, biz de 35'e merdiven dayamış, koşmayan, çağ dışı bir futbolcu olan Alex'in bir ayağı çukurdayken attığı golleri, yaptığı asistleri keyifle izliyor, onunla sarhoş oluyoruz. Allah bozmasın...

Kadıköy'den de Kuddusi...

Kadıköy'deki en son mağlubiyetimizi geçen sene almışız. O maçın kaybedilmesi rakibe büyük bir özgüven getirirken biz henüz neyi kaybettiğimizin farkında değildik. Dillerin ucunda "bu puanlar şampiyonluğa mal olabilir" sözü olsa da kimse bunun gerçekleşeceğine inanmıyordu ya da inanmak istemiyordu. Neticede bu senenin baş aktörleri o sezonun son haftasında yine sahneye çıktı. Üzülen biz olduk. Bugün alınan 1 puanın değeri geçen sene oynanan maça bakınca çok daha iyi anlaşılıyor. Takım maçı 2-1 önde götürürken Güiza'nın yuhalandığı, Semih'in oyuna alınması için tüm takımın dengesinin bozulduğu talihsiz bir gündü. Hem tribünler, hem de takım için. Saçma sapan bir golle durum 2-2'ye geldiğinde ailece hücum etmeyip beraberliğin de değerli olduğunu hatırlayabilseydik şimdi 19'uncu şampiyonluğu kovalıyor olabilirdik. Bugün belki 2 puan kaybettik, şampiyonluğu da; belki de aldığımız 1 puan bizi şampiyon yapacak. Maçın sonunda elinden geleni yapan takımın hakkını veren tribünlerden de bahsetmek lazım. Biraz şanslı olsak, Alex'in 2-3 pozisyondan aradığımız golü çıkartabilirdik ya da Gökhan Gönül'ün çaprazdan şutu bir karış içeri giderdi veya Kuddusi Müftüoğlu milletvekili seçilmiş olurdu. Gerçekler acı olduğu için Kuddusi'yi 10 yıldan uzun bir süredir ibretle izliyoruz. En başarılı yıllarını sahalarda görünmediği dönemde geçiren eski dost, Semih'in ve Andre Santos'un ceza sahası içerisinde Serdar Aziz tarafından düşürülmesine seyirci kalıp maça damgasını vurdu.


Yarıştaki avantajımızı kaybettik. Şimdi Trabzonspor'un puan kaybını bekleyeceğiz. Ama ondan önemlisi her maça aynı istek ve ciddiyetle hazırlanmak. Sakatlıkları nedeniyle Bursaspor maçında forma giyemeyen Emre ve Selçuk'un eksikliğini hissettik. Geçen seneden beri orta sahada sakatlık ve cezalar nedeniyle çektiğimiz sıkıntı umarım önümüzdeki yılın planlarında hafızalardan uçup gitmez. Eskişehir deplasmanıyla birlikte sezon sonuna dek sürecek yeni bir galibiyet serisini başlatmak dileğiyle...

Copyright © 2011 www.fenerbahceliyiz.biz Tüm hakları saklıdır.