15.05.2011
Kupaya 1 Adım

Fenerbahçe 6-0 Ankaragücü, Karabükspor 0-1 Fenerbahçe, Fenerbahçe 2-0 İBB

Yüzdük yüzdük kuyruğuna yine geldik. Maç yazısı yazmadan geçen 3 haftalık süreçte Fenerbahçemiz birbirinden zorlu 3 karşılaşmadan alnının akıyla 9 puan çıkarmayı başardı. İstanbul Büyükşehir Belediyespor karşılaşmasına Niang ve Selçuk'un sakatlıkları nedeniyle Semih ve Cristian ile çıkan Fenerbahçe'de (Volkan, Gökhan-Lugano- Yobo-Santos, Mehmet-Cristian-Emre-Stoch, Alex, Semih) maçın hemen başında Stoch'un ayağından gelen gol herkesi rahatlattı. Golü bulduktan sonra gerek rakibin daha açık oynamak zorunda kalması gerekse de takımdaki rahatlama ortaya bol pozisyonlu bir karşılaşma çıkardı. Alex ve Semih'in ilk yarı boyunca girdikleri poziyonlardan boş dönmeleri çok daha farklı bir sonucun önüne geçti. Tam Fenerbahçe'nin hızı kesilmiş, İBB Fenerbahçe kalesine yaklaşmaya başlamışken ilk yarının son dakikasında Gökhan Gönül'ün ortasına Alex'in yaptığı şık kafa vuruşu maçı büyük ölçüde bitirdi.

Cüneyt Çakır'dan Kolbastı Şov

Kadıköy'de 2-0 kapanan ilk yarının ardından ikinci yarıda skor değişmedi. Bucaspor deplasmanında kritik bir gole imza atan Güiza'ya yapılan sevgi gösterileri ve Fenerbahçe tribünlerinin coşkusu ön plana çıkan detaylardı. Ancak haftanın en ilginç görüntüleri Trabzonspor-Gaziantepspor maçındaydı. Fenerbahçe'ye Hüseyin Göçek'in skandal yönetiminin de katkısıyla Kadıköy'de kök söktüren ve puan vermekten son dakikada bulduğumuz golle kurtulduğumuz Gaziantepspor Trabzonspor karşısında Cüneyt Çakır ve ekibinin skandal kararlarıyla safdışı bırakılıyordu. Maçın henüz 22'nci dakikasında ceza sahası yayının üstünde maruz kaldığı ufak bir temasta kendisini yere bırakan Burak Yılmaz'a yapılan müdahaleyi kırmızı kart ve penaltı olarak değerlendiren Cüneyt Çakır Trabzonspor'un son 5 haftadaki en zor maçını adeta başlamadan bitiriyordu. Çakır maçın ikinci yarısında Gaziantepsporlu Olcan'ın hemen hemen aynı noktada gerçekleşen çok daha sert faulü serbest vuruş ve sadece sarı kart ile geçiştirerek çifte standardın kitabını yazıyordu.

Alex ikinci kez kral.

Fenerbahçe - Ankaragücü Maçından Fotoğraflar için TIKLAYIN...
Fenerbahçe - İBB Maçından Fotoğraflar için TIKLAYIN...
KENDİ YORUMUNU GÖNDER!


Stoch İBB maçında kilidi açan isim oldu.

Lugano Karabük'te ipten aldı.

Volkan ligin ikinci yarısında Kadıköy'de kalesini gole kapadı.

Savunmalar Niang'ın hızına yetişemiyor.

Yasa Senden Korksun!

Avni Aker'in kale arkasına asılan "Günahların Takımı Fenerbahçe" pankartı ise maçla ile ilgi çeken bir başka detaydı. En az pankartta ortaya konmaya çalışılan düşünce kadar tartışmalı ve çifte standart ürünü olan ise Trabzon polisinin infiale sebep olmaktan korktuğu için pankartı kaldırmaktan vazgeçmesidir. Fenerbahçe Stadı'nda benzer pankart asma tartışmalarında polise direnç gösterenlerin tribünlerden toplatıldığına sporda şiddet yasası çıkmadan önce bile defalarca şahit olduk. Fenerbahçe taraftarının bu tutuma karşılık "Pontus Rum'a Rum Polisi" pankartını açmaya kalksa olacakları tahmin etmek çok da zor değil. Bir camiayı tamamen subjektif yargılarla karalayan bir pankartın stadın en görünen yerinden tüm Türkiye'ye yayınlanması "Sporda Şiddet Yasası ne işe yarar, nerelerde uygulanır?" sorusunu akıllara getiriyor. Eğer yasa sadece Kadıköy'de veya belli statlarda uygulanacaksa biz de bilelim, en azından kendimizi harap etmeyelim.

Karabük'e Lugano'dan Tek Kurşun

İBB engelini kazasız atlattıktan sonra sıra Karabük deplasmanına geldi. Rakibin en golcüsü Emenike'nin sakatlığı nedeniyle maçta forma giymemesi büyük tartışmalara yol açtı. Nijeryalı'nın sakatlığının kurmaca olduğu, Yobo'yla arkadaşlığı, Fenerbahçe'ye transferinin gerçekleştiği iddiaları gündemi fazlasıyla işgal etti. Trabzonspor kaynaklı teşvik primi iddiaları ise birkaç yerel yayın organında çıktı ve Fenerbahçe cephesinde dahi ciddiye alınmadı. Ancak maçın son dakikalarında rakip kalecinin gol için ceza sahamıza gelmesi, maç esnasında sahaya ayakkabısını fırlatan ve Emenike'yi hedef gösteren açıklamalar yapan Karabükspor'un kaptanı kaleci Bülent Ataman kendi ayla gündeme gelen teşvik primi iddialarını güçlendiriyordu. Fenerbahçemiz tahminen sakatlıktan yeni dönen Niang ve Selçuk'un formsuzluğu nedeniyle Karabükspor karşısında özellikle maçın ilk yarısında oyununu kabul ettirmekte güçlük çekiyor, tahmin edilenden daha fazla zorlanıyordu. Maçın ikinci yarısında oyuna ayırlığımızı koysak da pozisyon zenginliği açısında sıkıntı yaşıyorduk. İşte böyle zorlu geçen maçta gol savunmanın hatasını çok iyi takip eden fırsatçı ve gizli golcümüz Lugano'dan geldi.

Trabzon'a İzmir Trabzon Değilmiş

Lugano'nun altın değerindeki golüyle Karabük'ten 3 puanla dönerken Trabzonspor cephesinde komedi rüzgarı tam gaz devam ediyordu. Bucaspor ile İzmir Atatürk Stadı'nda karşılaşan Karadeniz temsilcisi küme düşmüş rakibi karşısında ikinci golü bir türlü bulamadığı için rahatlayamıyor maçın sonları yaklaştıkça da gerginlik artıyordu. Sıklaşan Bucaspor atakları işin seyrini değiştirmişti. 87'nci dakikada Bucaspor'un eşitliği sağlaması kabus gibi Trabzonspor'un üstüne çökecek derken Trabzonspor'un ilk atakta yerlerde sürünen Bucaspor futbolcularının da desteğiyle tekrar öne geçmesi ortaya ilginç bir tablo ortaya koydu. Ancak İzmir Atatürk Stadı'nda oynanan maçta asıl dikkat çeken "Bize her yer Trabzon" sloganını sıkça dillendiren bir camianın şampiyonluk yolundaki böylesine kritik bir maçta stadın yarısını dahi dolduramamış olmasıydı.

Alex Ankaragücü'ne Patladı

Ligin 33'üncü haftasında bu sezon bize zor anlar yaşatan, iki defa yenildiğimiz Ankaragücü'nü Kadıköy'de ağırladık. Volkan, Gökhan-Lugano-Yobo-Santos, Topuz-Selçuk-Emre-Stoch, Alex, Niang 11'i ile başladığımız maçta Ankaragücü orta sahasının baskılı başlangıcı karşısısında orta sahada üstünlük kurmakta güçlük çektik. 25 dakika boyunca iki takımın orta saha mücadelesi şeklinde geçen mücadelede eşitliği bozan Alex'in düşürülmesiyle kazandığımız penaltı oldu. Alex'in attığı penaltı golüyle 1-0 öne geçtikten 2 dakika sonra bu sefer Ankaragücü kalecisi Senecky Niang'ı ceza sahası içinde yere düşürünce hem ikinci penaltımızı kazandık, hem de rakibimiz eksik kaldı. İlk yarının son dakikalarında Niang ile farkı 3'e çıkarma şansını kullanamasak da maç boyunca rakibin eksik olmasını iyi değerlendirdik. Pas futboluyla rakibin direncini düşürürken, savunmada bulduğumuz boşluklardan rakip kaleye gitmeye çalıştık. Defansın arkasına atılan pasla kaleciyle karşı karşıya kalan Niang'ın düşürülmesiyle 3'üncü penaltıyı kazandık. Alex kazandığımız bu penaltıyı da kaçırmadı ve fark 3'e çıktı. Kalan sürede Gökhan Gönül'ün yerine oyuna giren Bekir'in golüyle farkı 4'e, Alex'in frikiğiyle 5'e ve son dakikada da yine Alex'in nefis aşırtma golüyle kulakları çınlatan skora ulaştık. Böylece ligin bitimine 1 hafta kala oldukça stresli geçmesi beklenen bir maçı beklediğimizden çok daha rahat ve farklı bir galibiyetle kapatmış olduk. Şüphesiz Alex attığı 5 golle maça ve belki de Türkiye gündemine damgasını vuran isim oldu. 27 gole ulaşan kaptan en başarılı sezonunu gol kralı olarak tamamlamayı büyük ölçüde garantiledi.

3 Penaltı Bünyeye Zarar

Fenerbahçe'nin 3 tane penaltı kazanmasına gerek rakip takımlar gerekse de spor basınında yapılan imalı vurgularda neyin amaçlandığını gayet iyi anlıyoruz. Genelde penaltı atmadan sezon tamamlayan bir takım olmasına alışılan Fenerbahçe'nin bir maçta 3 penaltı, sezonda 9 penaltı kullanması şüphesiz 'diğerleri'ni rahatsız ediyor. Ancak asıl rahatsızlık veren Fenerbahçe'nin aldığı penaltılara "penaltı değil" demek için bin dereden su getirme ihtiyacı. Diğer taraftan Fenerbahçe'nin kazandığı penaltılarda pozisyonların ceza sahası içerisinde gerçekleşmesi, faul ise veya elle oynama ise bariz bir şekilde temas olan pozisyonlar olması bu çabayı içinden çıkılmaz bir hale sokuyor.


Şimdi şampiyonluk için önümüzde tek bir maç kaldı. Sivasspor ile deplasmanda yapacağımız maçı kazanmamız halinde inşallah 18'inci şampiyonluğa ulaşacağız.

Copyright © 2011 www.fenerbahceliyiz.biz Tüm hakları saklıdır.