Tamer Güney Kimdir?

Profesyonel Futbol Takımımız`ı sezon sonuna kadar kendi koordine edeceği bir teknik heyetle çalıştıracak olan Tamer Güney, 1936 Bilecik doğumlu. Futbolculuk döneminde PTT, Hacettepe ve Ankaragücü formaları giydi. 1969 yılında Orduspor`un başına geçmesiyle birlikte antrenörlük kariyeri de başlamış oldu. PTT, Balıkesir, Ankaragücü, Adanaspor ve Kayserispor`u çalıştırdı. 90`lı yılların başından itibaren uzun süre Futbol Federasyonu`nda baş danışman olarak görev yaptı. 1 sene kadar Gaziantepspor altyapısını çalıştıran Güney, daha sonra Galatasaray`a geçti. Sarı kırmızılı kulüpte altyapı takımlarının sorumluluğunu üstlenen hocamız, 2000 yılında Fenerbahçe Altyapısı`nın başına geldi.




Tamer Güney


Davut Dişli'nin web sitesinde sayın Tamer Güney'le ilgili görüşler ve röportajın bulunduğu bir yazı;

Profesyonel futbolcu, antrenör, teknik adam, federasyon danışmanı, süper genç projesinin mimarı, Kulüplerin kurumsallaşması adına bir dizi yenilik ve spor adına da yapılmış bir çok değişik fikir hep onun başının altından çıktı.

Son olarak Galatasaray`da Terim`le birlikte çalışıyordu. Ve Altyapı icra kurulu komitesinin kararıyla Fenerbahçe`ye geldi.

Gerçekten bu dönem son derece ciddi çalışmalar yapan Fenerbahçe Altyapı icra kurulu hem transferleriyle hemde menajerliğe seçtikleri isimle 1907 tarihinden beri ilk kez radikal kararlar aldı.

Tabii ki bunda tesislerin önemli rölü vardı. Artık Dereağzının tamamı Altyapı`ya kalmıştı ve eksik hiç bir şeyleri yoktu.

İşte Nejdet Niş Hoca`dan sonra Altyapı Menajerliğine getirilen Tamer Güney`de bir radikaldi. Spor adına yapmadığı iş sanki kalmamıştı. İşte Koşan Adam onunla özel bir röportaj yaptı. Onun fikirlerini ve Fenerbahçe kulübünde neler yapmak istediğini sordu, Tamer Güney cevapladı.

- Hocam Fenerbahçe Altyapı`nın tesislerini nasıl buldunuz.
- Dünyanın çeşitli yerlerinde bulundum. Gezdiğim spor kulüplerinin içinde inanın hiç birinde bu büyüklükte geniş imkanları bulunan Bir Altyapı tesisi gördüğümü söyleyemem. Hele ilk geldiğim günlerde şehir merkezinin tam ortasında içinde soyunma odaları ile salonları, sahaları ve hizmet birimleri ile bu denli büyük bir tesisle karşılaşacağımı hiç zannetmiyordum. Çünkü Türkiye`nin neresine giderseniz gidin; Genç takımlar mutlaka büyüklerin bulunduğu yerleri paylaşmak zorunda kalırlar. Bunun en büyük sebebi ise imkansızlıklardır. Belki A takımının haricindeki genç takım ve Altyapı oyuncuları için saha ve tesisler bulunabilir ancak aynı anda 4 takımın birden antreman göreceği ve 4 takımın da aynı anda soyunma, yıkanma, giyinme, beslenme ve konferans dinleme gibi imkanlarının bir tesiste ayrı ayrı yerlerde olması imkanını dünyanın hiç bir yerinde bulamazsınız.

- Peki mevcut Altyapı için düşünceleriniz.
- Çok fazla bir şey söylemek istemiyorum. Arkadaşlarımız zaten bundan önce bir Altyapı formasyonunu en iyi hali ile bugünlere taşımışlar. Bu taşımanın diğer şehirlerde ve takımlardaki şekli de aynen buradaki gibidir. Kimse bunun çok farklı olduğunu düşünmesin.Genelde A takımın emekli oyuncusu Altyapı`da bir gurubun başına getirilerek " Al sen bu çocukları çalıştır" denir. Ve Sistem ligler devam ettikçe eğitim de devam eder. Tabii ki buradan A takımına seçilecek başka takımlara transfer edilecek çocuklar çıkacaktır. Bunlar esas anlamda kabiliyetli , performansı iyi olan çocuklardır; Ama her nedense büyük takımlarda kolay kolay yer almazlar. Ve bu çocuklara çok para verilmez.

- Ama Sizin döneminizdeki Emre`nin durumu?
- İşte amaç zaten bu. Sadece Emre değil, önemli olan Emre gibi çocukların yetişmesine ön ayak olmak ve onları da dünya pazarlarına sokmaktır.

- Nasıl olacak bu iş?
- Bakın Futbol farkındaysanız dünyanın her yerinde 1 numaralı spor olma özelliğini koruyor ve her yıl bu spora yapılan yatırımlar büyüyor. Ancak yapılan yatırımlar dönüyor, dolaşıyor tamamen futbolcu yatırımına yönelik oluyor. Düşünün Saraçoğlu stadyumunun açık tribününü 6 milyon dolara yeniliyor, önemli bir yatırım yapıyorsunuz.Asırlarca kalacak bir eser yapıyorsunuz. Diğer tarafta 20 milyon dolar verip 1 futbolcu satın alıyorsunuz. 4 haftada sakatlanıp kalıyor. Bazen yedeğini bile bulamıyorsunuz.

İşte önemli bir gelir kaynağıdır bu. Hiç kimse transferden gelecek parayı küçümsemesin, ve hiç kimse hiç bir kaynaktan transfer kadar para kazanılacağını da düşünmesin.

İşte Manchester United, dev gibi tesisler, cafeteryalarından, hediyelik eşya satılan mağazalarına kadar spor kulübü olarak her türlü ticaretin içindeler. Yaptıkları ciro transferlerin yanında yüzde 18`lerde...

Demek ki transferde harcanan paralar büyük yer tutuyor. Öncelikle buna inanmamız gerekiyor.

İşte, Fenerbahçe Altyapı`da yapmak istediğim tek şey kabiliyetli Futbolcu yetiştirmek, bu futbolcuyu hem Fenerbahçe`de kullanmak, hemde diğer takımlara ve dünyanın diğer takımlarına pazarlamak, açıkcası kaynak yaratmaktır. Çünkü önümüzdeki dönem tırmanan rakamlara ulaşmakta kulüplerin ciddi problemler yaşayacağı bugünden konuşuluyor. Ve süratle önlem alınması gerekiyor.

- Peki Altyapı`da kurmak istediğiniz sistem nasıl olacak ve işleyecek?
- Farkındaysanız bütün dünyanın gündeminde futbolcu üretmek var.İşte Fenerbahçe Altyapı`sında benim gitmek istediğim nokta tamamen kabiliyetli öğrencinin eğitimi ile ilgilidir.Öncelikle şunu söylemeliyim. Bizim 13-15 yaş gurubu dediğimiz ve ilerki dönemlerde kendilerinden önemli performanslar beklediğimiz çocukların hepsi orta öğretim öğrencileri. Ve sadece Türkiye`de değil dünyanın her yerindeki kulüp Altyapılarında bu yaştaki çocuklara verilen idman saatlerinin azalmasına yönelik bir çalışma var. Konuyla ilgilenenler böyle bir çalışmanın var olduğunu hemen hatırlayacaklardır. Bizde de özellikle önümüzdeki kış dönemi ve elektrik kısıntıları ve havanın erken kararması yüzünden aynı plroblemlerin yaşanması söz konusu.
İşte öncelikle bunu aşmamız lazım. Yani idman saatlerinin uzatılması değil. Artık çocuğun en fazla saatlerini geçireceği yerin kulüp olması için gayretlerimiz var.
Burada hemen bir engelle karşılaşmak mümkün. Çocuğun okula devamsızlığı yada okul veya kulüp seçimi.. İşte burada aileler ortaya çıkabilmeli. Bu seçimi onların yapabilmesi gerek. Sakın burada yanlış anlaşma olmasın. Ben hiç bir zaman bir çocuğum için "Oğlum okulmu bırak gel kulübe" demiyorum.

Ama ben iddia ediyorum. Orta öğretim başarısı ve aynı zamanda da sporcu olabilme başarısını isteyen bir aile çocuğunu açık liseye kaydettirip bize getirebilir. . İşte ben bu tür bir hesabın içindeyim.

Ve ben yine iddia ediyorum ki. Kulüpte antremanlar sonrası düzenli verilecek okul eğitimi ile çocuğun normal orta eğitimde aldığı eğitimin kat kat fazlasını kulüpte oluşturulacak eğitim konseyinin üyeleri tarafından alması onun lehine olacaktır.
Çünkü orta öğretim öğrencisi evinde 2 saat kendi başına dersleriyle ilgilenecekse kulüpte en az 5 saat dersinin başında ve öğretmeninin denetiminde olacaktır. Bu bir üretim modelidir. Çift taraflı, anlaşmalı bir modeldir. Kabiliyetini gördüğümüz çocuğu buraya getirebilir ve kaliteyi yakalamak için bu imkanları yaratabilirsek işte o zaman kaynak problemi de, altyapılı bir çocuğun A takımında oynama problemini de, " Çocuğa bu milyarları veremeyiz" düşüncesini de değiştirmiş oluruz.


Ve 2000 yılında 6alatasaray'dan Fenerbahçe'ye geldiği dönemde kendisinden Zaman Gazetesi'nde Mahmut Nedim Hazar'ın yazısında şu sözlerle bahsediliyor;

"Fenerbahçe bana göre son yılların en akıllı ve en önemli transferini yaptı. Galatasaray altyapı antrenörü Tamer Güney'i transfer etti. Bu; Fatih Terim'e 10 milyon dolar verip transfer etmekten daha önemli bence. İsmi değil, sistemi transfer etmekten daha akılcı bir şey düşünemiyorum. Doğal olarak futbol medyasında yer almadı, yorumcular tek satır kaleme almadılar..

Tamer Güney, G. Saray'ın son yıllardaki başarısının arkasındaki en önemli isim. Hatta G. Antep'i bugünkü durumuna getiren de yine Güney'dir. En az Fatih Terim, Müfit Erkasap kadar emeği, daha önemlisi onun vizyonunun genişliği var.. Federasyonun okuttuğu kitaplar onun yazdıklarıdır. Cimbom'un kurduğu alt yapı sistemi onun sistemidir. Aziz Yıldırım büyük bir futbol beyni olduğunu Güney'i transfer ederek gösterdi bence.. Futbolda altyapının önemini konuşmaya gelince hepimiz anlatırız. Ama hiç kimse kulüpler de dahil gereken önemi vermez. Mesela girin futbol kulüplerinin web sayfalarına altyapıyla ilgili beylik biriki cümle dışında tek satır yoktur. Oysa size bir misal vereyim. G.S'li Emre.. Bugün Beşiktaş Plaza'nın bir yıllık geliriyle bile alamayacağınız bu oyuncunun SarıKırmızılı takıma maliyeti 10 milyon liradır. Altyapıdan yetişen bu yetenek Güney sayesinde Türk ve dünya futboluna kazandırıldı.. Kim bilir SarıLacivertli takımda kaç tane Emre gibi yetenek keşfedilmek için fırsat bekliyor? Dikkat ettiniz mi Denizli'nin son demeçlerine, 'Artık altyapıdan daha fazla futbolcu alacağım' diyor..

Tamer Güney, G. Saray'ı modern anlamda bir futbol takımı yapan en önemli isim. Tesislerdeki disiplinden, her yıl 600 öğrencinin kayıt yaptırdığı futbol lisesine kadar birçok yenilikte onun imzası var. Bazı yazarların tesislerde 'fink' atması zorlaştı diye pek sevilmezdi. İhtimal Fener'de de ona burun kıvıran, saltanatları sarsılan futbol çevreleri onu kötüleyeceklerdir. Ancak eminim ki sonunda kazanan FB ve Türk futbolu olacak. Bu transferinden dolayı Fenerbahçe'yi kutluyorum."


Tamer hocaya başarılar diliyoruz...




Salih Erden


Copyright © 2003 www.fenerbahceliyiz.biz Tüm hakları saklıdır. ™