Fenerbahçe 0-1 Real Zaragoza | |
UEFA Kupasındaki ilk karşılaşmamızda sahamızda İspanya’nın Real Zaragoza takımıyla karşılaştık. Karşılaşmada zaman zaman sergilediğimiz basklı futbolu oyunun geneline yayamayıp, istediğimiz oyunu sergileyemeyince; önümüzdeki hafta İspanya’da oynanacak rövanş karşılaşması öncesi 1-0 yenik duruma düşmüş olduk. Maçın Özeti : Takımların seremoni öncesi sahaya çıkışıyla, tribünlerde muhteşem görüntülerin oluştuğu ve Şükrü Saraçoğlu’nun görsel şov cennetine döndüğü gece, karşılaşma öncesi yaşanan bu görüntülerdeki duygulardan çok uzak insanların tribünlerde seslerini yükseltmeleri ile son buldu. Real Zaragoza karşılaşma boyunca disiplini elden bırakmayan bir futbol sergiledi. Topu ayağımıza aldığımızda kendi yarı sahasına gömülen İspanyol ekibi, forvetlerimize gol şansı yaratmamak için elinden geleni yaptı. Baskı kurduğumuz dakikalarda tribünlerin de ayaklanmasıyla, panik dolu dakikalar yaşayan Zaragoza, 70.nci dakikada, bir duran top sonrası kale önümüzde oluşan karambolde golü bulunca; geride kalan dakikalarda tribünlerin Fenerbahçemizin futbolcularıyla uğraşmasından da faydalanarak çok rahat bir futbolla maçın sonunu getirdi ve güle oynaya İspanyaya döndü. Suçlu Selçukmuş!!! |
• Maçtan Fotoğraflar için TIKLAYIN! | |
• KENDİ YORUMUNU EKLE! | |
"Bu maçın bir de ikinci devresi var." Mehmet ikinci yarıda Serkan'ın yerine oyuna girdi. Rövanşta işi o bitirecek...
|
İlk yarı : Karşılaşmaya Rüştü - Önder, Servet, Luciano, Ümit - Serkan, Selçuk, Tuncay - Alex - Anelka , Nobre onbiri ile çıkarken sahada da dişli bir rakiple karşılaştık. Luciano’nun 5.nci dakikadaki kafa şutunun direği sıyırması ile başlayan ilk yarıda durgun bir görüntü sergileyen Fenerbahçe, ilk yarının son on dakikasında bu görüntüden sıyrılarak baskılı bir oyun sergiledi. Bu dakikalarda Anelka ve Nobre ile tehlikeler yaratırken aradığımız golü bulamadık. İkinci yarı : İkinci yarıda da aynı kadro ile mücadele eden ekibimiz, golü yediğimiz 70.nci dakikaya kadar baskılı bir futbol sergiledi. Anelka’nın ve kaleciyle karşı karşıya kalan Nobre’nın golle buluşamamasına, bir de 70.nci dakikada karambolden yediğimiz gol eklenince taraftar bozuntularının gerçek kimlikleri bu karşılaşmada da ortaya çıkmış oldu. Öğrendik ki taraftarın kafasında meğer hiçbirşey değişmemiş... Tribünlerin vahim hali : “Yenilen Fenerbahçe’ye mi destek olacağız kardeşim” diyenler, “Ruhsuzsunuz ruhsuz” yaygaracıları, “yarın ben gs’lilerin dalga geçmelerine ne diyeceğim” diyerek sahada mücadale etmeye çalışan futbolcularına küfreden zavallılar, “Daum sahaya” diye tempo tutmaya kalkanlar, takımın yenilmesini fırsat bilip “bu Daum Fenerbahçe’lileri ne zaman mutlu etmiş ki” diye laf yumurtlayabilen bir grup insan kendilerine hedef aradılar sahada... Selçuk’tu kurban... Aurelio’nun yokluğunda tek başına orta sahayı sırtlayan Selçuk’u her hareketinde yuhladılar. Geriye pas atsa homurdanıldı, çalıma girse homurdanıldı. Ve bir top kaybının ardından da olan oldu; pozisyonun ardından Selçuk’un topla ilk buluşması yuhalamaları da beraberinde getirdi. “Allah kahretsin sizin gibi taraftarı” dememek mümkün mü bu insanlara ? Herşey güzel giderken, “en büyük Fenerbahçeli sizsiniz, en büyük futbolcular da Fenerbahçede”... Gelen ilk mağlubiyette “futbolcular ruhsuz”, “Daum malkafa”... Böyle seviyorsanız, lütfen gelmeyin şu stada !!! Şu mağlubiyet çığırtkanlarına sesleniyorum; Arkadaşlar küfretmemek ve paranızı boşa harcamamak için ne dersiniz Kadıköy’e bundan sonra gelmemeye? Ne de olsa “futbolcular ruhsuz”, “Daum malkafa”. Yoksa küfrettiğiniz bu futbolcular gol attıkça daha çok utanacaksınız bu sene... “Kardeşim ne utanacakmışım” derseniz de, “yüzsüzüm ben utanmam” demektir bu ifade... |