ARŞİVDEN SON HABERLER: Malatyaspor 0-2 Fenerbahçe, Fenerbahçe 4-0 Kayserispor, Fenerbahçe 2-0 Akçaabat Sebatspor www.fenerbahceliyiz.biz


24.03.2005

Fenerbahçe Final-Four'da!!!
Fenerbahçe 93-73 Beşiktaş


Beşiktaş'a haddini Mrsic bildirdi.

ilk maca giderken de, dunku maca giderken de besiktas'in Aydin Ors'un de dedigi gibi kadro yapisindan cekiniyordum. ama bunun yaninda bir de buyuk guvencem vardi; Fenerbahcemizin buyuk taraftari...


ilk maca bekledigim ilgiyi gostermeyen taraftarimiz, akatlarda besiktaslilarin yaptiklari uzerine boyle buyuk bir turnuvanin yari finalinde oynadigimizi hatirladi ve ipekciyi karga kiliklilara zehir etmek icin salona kostu. baskanimizin besiktaslilarin taraftarlarimiza ayrilan bolumden bilet almasini onlemek icin yaptigi sadece kombinelilere bilet olayi buyuk oranda basarili gorunse de, karaborsa biletlerle salona giren canina susamis besiktaslilar da yok degildi. onlara ne mi oldu? polise siginip kafeslerine sokuldular...

Maçtan Fotoğraflar için TIKLAYIN!
macin basinda salyers'in muhtesem performansi, ardindan baslayan ve macin sonuna kadar bitmeyen mrsic'in $ovu, rasim'in sifirdan uclugu ve ribaundu alarak bastigi smaci, 5 faulle cikan kaptan zeki'nin kritik ribaundlari, harvey'in faul problemine karsin pota altindaki etkili oyunu, omer'in ve erdal'in mrsic'i rahatlatan performanslari, baris'in ve digerlerinin inanci, Aydin Ors'un takimimiza asiladigi muhtesem savunma anlayisi, baskanimizin kendisine butun mac kufretmekten baska birsey bilmeyen aciz besiktaslilara alkisla karsilik vermesi ve Fenerbahcemizin bu densizlere hadlerini sahada bildirmesi...

bu gece muhtesemdi.

artik final four'da gelebilecek bir basari kimseyi sasirtmasin. Efes yillar once korac'i aldiginda turkiyede yer yerinden oynamisti.

Simdi sira Fenerbahcemizde. Yeri yerinden oynatmaya az kaldi...





18.03.2005
"Deniz"siz Fener
Denizlispor 2-0 Fenerbahçe

Futbol ve basketbol takımımızın aldığı kötü sonuçların ardından üzücü bir Cuma gecesini geride bıraktık. Şimdi üzüntülerimizi 1,5 saatlik dilime sığdırıp, geleceğe umutla bakmanın tam zamanı.

Cezalı Tuncay ve Serkan'ın yerine Kemal ve Önder'in görev aldığı karşılaşmada karşımızda dirençli bir Denizlispor takımı bulduk. Aslında bu dirençleri attıkları golün ardından daha çok ön plana çıktı dersek yanlış olmaz. Çünkü kabul etmek gerekir ki, golün atıldığı 23. dakikaya kadar Denizlispor'un ofansif anlamda yaptığı tek bir olumlu hareket olmadı. Daha düzgün bir tabirle deplasmanda yediğimiz gol ibreyi Denizlispor tarafına çevirdi. Bu maçı son deplasmanımız Malatyaspor maçıyla karşılaştırmak Denizlispor mağlubiyetinin anlaşılmasında faydalı olacaktır. Öncelikle erken gelen gol Denizlispor'un savunmada daha dengeli olmasını sağladı. Ömer Rıza'nın hızlı hücumlardaki etkili çıkışları da Denizlispor'un ne kadar kapalı oynarsa oynasın bir hücum tehdidi olarak uzun süre bizi rahatsız etti. Malatya maçında bir diğer fark ise Deniz idi. Kemal'in ve Mehmet'in bu tip bir oyuncunun yokluğunda orta sahadaki dengeyi kuracak fiziki direnci gösterememeleri bir diğer dezavantajımız oldu.



Anelka özellikle oyun kurmaya yaptığı katkıyla dikkati çekti.
KENDİ YORUMUNU EKLE!


Kemal, Deniz ve Tuncay'ın yokluğunda bekleneni veremedi.


Önder'in iki sert şutu az farkla auta gitti.


Serhat sol kanada hareketlilik getirse de kaçırdığı gol istekli oyununun önüne geçti.

Deniz sahadayken çok göze batmasa da, yokluğunda rakip hücumlara tatlı sert ilk müdaheleleri yapacak oyuncuyu aramadık değil. Bugün forma giyen Kemal maça epey durgun başladı, Luciano'nun volesinde Ümit'le çok iyi bir verkaç yapıp ortayı yapan isim olsa da oyundan çıkana kadar gerek ofansif gerekse defansif anlamda bekleneni veremedi. Mehmet Yozgatlı hücumda çok çalışkandı, sağ kanadın maç boyu çalışmasında önemli katkıları oldu. Önder de sık sık yaptığı çıkışlar ve uzaktan şutlarıyla gol yollarını açmaya çalıştı. Ancak yediğimiz iki golde de bizim sağ kanadımızdan gelen rakiplerle Luciano'nun muhattap olmak zorunda kalması kafalarda Önder'in hataları gibi bir izlenim bırakabilir. Bizim oyun sistemimizde beklerin hücuma katılımı oyunun vazgeçilmez bir parçası. Önder, Ümit gibi bek oyuncuları bindirmelerini yaparken orta sahada bulunan Aurelio, Deniz, Selçuk, Kemal, Mehmet, Tuncay (veya stoperler dışında kim varsa) gibi isimler rakibin dengesini mümkün olduğunca kısa zamanda bozarak beklerle risk alan savunmaların emniyet supabı görevlerini görürler.

İlk golde bu sıkıntıyı ciddi anlamda yaşadık. Her ne kadar Mikka'nın üstün vuruş becerisiyle gelmiş bir gol olsa da pozisyon icabı kanat savunmasıyla meşgul olan Luciano ve içerde de yerini alamadan yakalanan savunmamız gole engel olamadı. İkinci gol, risk aldığımız bölümde olması itibarıyla, bu kategoriye sokulması biraz zor bir gol olsa da, pozisyondaki sıkıntı kaybedilen topa yapılamayan hamleden kaynaklanıyor. Haftalardır çok iyi bir görüntü çizmesine rağmen Gençlerbirliği karşısında yaptığı golle sonuçlanan bir hata nedeniyle üzerine gidilen Deniz tarzında bir oyuncunun eksikliği ilk maçtan hissedildi. Denebilir ki, "oynatsaydı kardeşim o zaman Daum". O da bir strateji meselesi, Daum taraftarın bu tip tepkilerine maruz kalan oyuncuları bir süre gözlerden uzak tutup, daha sakin bir dönemde tekrardan takıma alıyor, Selçuk'un Zaragoza maçı ve geçmişteki örneklerinde bunu yaşadık. Bu tavrın doğruluğu tartışılır, özellikle de yersiz tepkileriyle ortalığı karıştıranların istediklerinin kısa vadede gerçekleştiğini görmek üzücü. Ancak bu tutumun uzun vadede oyuncuların kazanılmasında katkısı olduğunu düşünüyorum.

Neticede kaybedilmiş bir maçın ardından her türlü yorumu yapmak çok kolay. Bir süreliğine üzüntü içerisindeydik. Anelka'ya yapılan faulun ardından gelen gol her ne kadar sinir bozucu olsa da maç genelinde iyi kapanan takımdı Denizlispor. Cem Papila da Anelka'nın düşürülmesi dışında 1-2 yanlış kararla başarılı bir maç çıkardı diyebiliriz.

Biz son dakikalarda Serhat'la belki maçı çevirebilecek ışığı görebilirdik ama olmadı. Serhat'a yüklenmek acımasızlık olur kannatimce. O girene kadar girdiğimiz pozisyonların toplamı kadar pozisyonda pasör veya son vuruş yapacak oyuncu olarak bulundu son yarım saatte. Girdikten sonra sol kanat maçın başından beri hiç olmadığı kadar sık kullanıldı. Her iki kanattan da çizgiye inip ortalar yapıldı. Bu da kapalı savunmalara karşı en mantıklı çözüm arayışıdır. Şanslı günümüzde olsaydık, son yarım saatte maçı çevirebilirdik. Anelka gayet hareketliydi. Alex'in Tomas markajında kalmasının etkisini oyun kurma açısından en aza indirdi. Ancak topla sürekli kaleye dönük buluştuğu için maç boyunca etkili gözükmesine rağmen kaleye ve Nobre'ye biraz uzak kaldı gibi.

Olmadı, sağlık olsun. Luciano kırmızı kart gördü. Tuncay ve Serkan Milli maç arasının ardından oynanacak Gaziantep maçında tekrar kadroya girebilecek. Bizler de bu genç kadronun arkasında Şükrü Saracoğlu Stadı'nda olacağız.

Bu ekibe destek vermeyip de ne yapalım?



Copyright © 2005 www.fenerbahceliyiz.biz Tüm hakları saklıdır. ™