ARŞİVDEN SON HABERLER: Fenerbahçe 93-73 Beşiktaş, Denizlispor 2-0 Fenerbahçe, Malatyaspor 0-2 Fenerbahçe, Fenerbahçe 4-0 Kayserispor www.fenerbahceliyiz.biz


31.03.2005

Çamur Kampanyasının Başaktörleri...
Bunların ne zoru var?


Bir bütün olduğunda kimse Fenerbahçe'nin önünde duramaz.

Atay Aktuğ ile başlayan anti-Fenerbahçe furyası Ergun Gürsoy ve son olarak da Yıldırım Demirören ve Kıvanç Oktay'ın açıklamalarıyla çekilmez bir hal almaya başlamıştır. Taraftar ağzıyla yaptığı, kendisinin dahi inanmadığı yalan yanlış söylemlerle ligin son haftalarına girilirken tansiyonu yükselten Trabzon Başkanı'nın açıklamaları pek de umurumuzda değildi aslında. Ancak bu yalana Ergun Gürsoy'un ve Yıldırım Demirören'in yaptığı destekleyici/onaylayıcı açıklamalar bu insanların peşlerinde giden camiaları da yanlış yollara sevk ediyor.

Bu çamur kampanyası nasıl başladı nasıl devam ediyor? Üç farklı kulüp yetkilisinin, her biri desteksiz ve birbirlerinin üstüne inşa edilmiş açıklamaları yüzünden Türk spor kamuoyu yapay bir gündemle meşgul ediliyor. Aşağıda yapılan Fenerbahçe odaklı, Fenerbahçe'yi hedef alan açıklamalar işte böyle başladı.

Atay Aktuğ - 28 Mart 2005

"Şampiyonluğa ulaşmanın iki yolu vardır. Birincisi iyi bir takıma sahipsinizdir, şampiyonluğa ulaşırsınız. İkincisi takım iyi olmaz, Fenerbahçe gibi, ancak bir takım masa başı oyunlarıyla kazanıp büyük takım olunur. Trabzonspor buna uymaz."
-----------
Ergun Gürsoy - 29 Mart 2005

"Atay ne diyorsa doğrudur"
-----------
Yıldırım Demirören - 30 Mart 2005

"Beşiktaş’ın geçen yıl şampiyonluğu nasıl kaçırdığının araştırılması gerekir ve bunu rica ediyorum."

Bu üç farklı takımın üç üst düzey yöneticisinin toplumu yanlış yönlere sevk edecek açıklamalara onayları ve bakış açıları acınacak bir duruma işaret ediyor rakiplerimiz açısından. Bu yaptıkları açıklamaların akl-ı selimle, mantıkla hiçbir alakası olmadığı gibi, ispatlayamadıkları için iftira, ispatlayamayacakları için de yalandır.

Beşiktaş başkanı bir sezon önce yapılanları düşünüp de bir sonuca varamıyorsa bu onun yetersizliğidir. Beşiktaş'ın şampiyonluğu Fenerbahçe'ye hediye etmesi Beşiktaş'ın rızası Fenerbahçe'nin de inancının ürünüdür. Şampiyonluk yolunda paranoyak hocasıyla dolu dizgin giderken, bir anda sezon sonunda Beşiktaş'ın sadece Fenerbahçe'nin değil Trabzon'un da gerisine düşmesi Beşiktaş başkanına hatanın çok başka yerlerde aranmaması konusunda bir ipucu veriyordur umarım.

Ama saldırılar dinmiyor, Fenerbahçe üzerine sürdürülen Çamur Kampanyası devam ediyor.

Yıldırım Demirören - 30 Mart 2005

""Bugün Trabzonspor Başkanı birşeylerden yakınıyorsa, geçenlerde Sayın Canaydın beyanat verdi, birşeylerden yakınıyorsa, ben Beşiktaş Başkanı olarak birşeylerden yakınıyorsam, herkesin şapkasını önüne koyup düşünmesi lazım"
 

3 yalancı bir olunca, yalanlar doğru oldu...

Yıldırım Demirören bu akla zarar mantık yürütmesini yaptığı konuşmasının devamında da Abdi İpekçi Spor Salonunda yaşadıkları hezimetin üstünü örterek bir başka açıdan saldırılarını sürdürmeye devam etmektedir.

Yıldırım Demirören - 30 Mart 2005

"Beşiktaş taraftarına Abdi İpekçi Spor Salonu'nda silah gösterildi. Fenerbahçe şeref tribünündeki belli kişiler Beşiktaş taraftarına silah gösterdi. Beşiktaş taraftarına gösterilen silah, bana gösterilmiş silahtır. Bugün herkesin bunun üzerine gitmesi lazım, kimse gitmedi. Biz orada olsaydık, yine Beşiktaşlılık duruşuyla, Beşiktaşlılık efendiliğiyle cevap verirdik. Çünkü bizler yöneticiyiz, kulüp başkanıyız. Bizlerin her yapacağı hareket olayları daha da gerer. Benim arkadaşlarımın orada yapacağı hareket bütün Beşiktaş taraftarını sahaya indirirdi. Bu olamazdı. Ama bugün sporda şiddet konuşuluyorsa, kamuoyunun, Beşiktaşlısının, Fenerbahçelisinin, Galatasaraylısının, Trabzonsporlusunun hepsinin bunun üzerine gitmesi lazımdır. Bu ne cesarettir ki, şeref tribününde Beşiktaş taraftarına silah gösterilebiliyor. Burada Beşiktaşlı yazarlara büyük görev düşüyor, bunun üzerine gitmeleri lazım. Bizler o zaman büyük camia oluruz. Abdi İpekçi Spor Salonu'nda yapılan olay tamamen spor dışı, spor ahlak ve geleneklerine uymayan hareketlerdir ve bundan ben dahil bütün yönetim kurulumuz son derece üzüntülüyüz."


Bunun üzerine de şu sıralar açıklamalar sürüp gidiyor. Serinin ilk maçında kendilerine Abdi İpekçi Spor Salonu'nda ayrılan 3-4 bin kişilik yerde insan gibi duramayan Beşiktaş taraftarlarının Akatlar'da 200 kişilik yere sıkıştırılmış Fenerbahçe taraftar ve sporcularına yaptığı onca taciz bir kenara itildi de Abdi İpekçi Spor Salonu'nda yaşanan "spor ahlakına uygun olmayan" davranışlardan bahsediliyor. Abdi İpekçi'deki ilk maçın çok dostane havada geçtiğini söyleyenlerin fairplay anlayışına şapka çıkartıyorum. O gün Abdi İpekçi Spor Salonu tarihinde görmediği yabancı maddeyle 10 dakika içerisinde tanıştı. Kendi sahamızda kendi sporcularımız soyunma odalarına giderken taşlandılar, ancak bütün bunlar olurken Fenerbahçe taraftarı soğukkanlılığını korudu. Ayrıca son maçta Beşiktaş taraftarlarına ayrılan kapasitenin sorumlusu da yine Beşiktaş yönetimidir.

Demirören'in üzerinde durduğu silah gösterme olayı da ayrı bir komedi. O sırada salonda bulunmadığı halde, kulaktan dolma bilgilerle olaya şahit olmuş gibi konuşması dikkatlerden kaçmıyor. "Bir taraftarın dediğine göre", "kulüp üyelerimizin dediğine göre". Gören de kulüp üyeleri dediklerini kayda değer bir kaynak sanacak. Beşiktaş yedeklerinin arkasında konuşlanmış, ortamı germek için her türlü gayreti gösteren, Fenerbahçe tribünleriyle el kol hareketi yarışına giren "kulüp üyesi" grubundan da iftira atmasından başka bir şey beklemezdim zaten.

Beşiktaş'ın son Avrupa maçındaki olayların üzerinde bu kadar süredir durmasının en önemli nedeni, futbolda geçen sezon kaçan şampiyonluk sonrası yapıldığı gibi, hedef saptırmaktır. Beşiktaş erkek basketbol takımı kadro derinliği ve niteliği açısından Fenerbahçe'den daha güçlü bir takımdır. Ancak bu takımı kullanmasını bilmeyenlerin başarısızlığını örtmek için sonuç halı altına atılıp, Abdi İpekçi'de yaşanan sözde olaylardan bahsedilmektedir. İlginçtir ki bu insanlık dışı davranışlar 1 hafta öncesine kadar insanlığın bir parçasıydı. Beşiktaş taraftarları ilk iki maçtaki tavırlarıyla, yönetimi de Akatlar'daki maçta uyguladığı politikasıyla insanlık yaparken, Fenerbahçe son maçta haksızlık yapmıştır, vah vah.

Menfaatler Fenerbahçe'nin genel anlamda iyi gidişine toslayınca, toplar da bu büyük engele çevriliyor. Ama Fenerbahçe camiası bir bütün olduğunda kimse Fenerbahçe'nin önünde duramaz. Özetle, Fenerbahçeli'nin kendinden başka dostu yok, ezeli rekabetin geyik dostluklarına da hiç ihtiyacı yok.



Copyright © 2005 www.fenerbahceliyiz.biz Tüm hakları saklıdır. ™