Fenerbahçe 5-4 Denizlispor | |
Şükrü Saraçoğlu bu gece uzun yıllar hafızalardan silinmeyecek bir karşılaşmaya ev sahipliği yaptı. Uzun yıllar hafızalardan silinmeyecek diyorum, çünkü Fenerbahçe bugün sahada sadece Denizlispor’a karşı değil onların kaptanı gibi direnen bir Selçuk GeSeLİ’ye karşı da mücadele etti. Fenerbahçemizi daha 17.nci dakikada 10 kişi bırakan Selçuk Dereli maç boyunca Denizlili futbolcuların Anelka’nın beline beline tekme atmalarına hep seyirci kaldı. Nobre’nin, Alex’in her hızlı atakta yere indirilmesi ona göre nedense hep normal faullerdi. Ama faul yapan bir Fenerbahçeli oldu mu, aklına her zaman olduğu gibi (bakınız; Trabzon’da Nobre’ye gösterdiği kırmızı kart) hemen kart çıkarmak geldi. Ceza sahamız yakınlarında uyduruk fauller çalarak Denizlispor'a frikikten gol imkanı vermek geldi... Bunlarla yetinmeyen Selçuk Dereli, takımımıza beraberliği ikinci uzatma devresinde getiren golü atan Luciano’yu da gol sevinci nedeniyle ikinci sarı karttan oyundan attı. Luciano yine yazdı. |
• Maçtan Fotoğraflar için TIKLAYIN! | |
• KENDİ YORUMUNU EKLE! | |
Anelka önüne geleni paket yapıp evine yolladı. Rüştü sergilediği performansla kendini eleştirenlere cevabını verdi. Tuncay 10 kişi kalmamızla sol koridoru tek başına savundu.
Peki, sonuçta ne mi oldu? Selçuk Dereli mosmor oldu ! Sahada 9 kişi
mücadele eden Fenerbahçemiz Giray Bulak ve Selçuk Dereli’yi paket yapıp evlerine
postalarken, Türkiye kupası finalinde rakibi olan Galatasaray’a da önemli bir
mesaj yolladı; |
“Yüzüncü yılınız zehir olacak !” Gelelim bu muhteşem maçtan detaylara: Bütün bir sene boyunca, Fenerbahçemizden özellikle bilet fiyatlarının kendi gelir seviyelerinin üzerinde olması nedeniyle ayrı kalmış, Fenerbahçemize kavuşamamış taraftarlarımız için yönetimimizin büyük bir fırsat sunarak belirlediği bilet fiyatları ile hıncahınç dolan Şükrü Saraçoğlu tribünleri nedeniyle yönetimimize ne kadar teşekkür edilse azdır. Hafta sonunda beşiktaş karşısında aldığımız şanssız mağlubiyetin ardından ligde 5.nci sırada bulunan Denizlispor karşısına, 22 yıllık özlemini sona erdirmek adına mutlak galibiyet parolasıyla çıkan ekibimiz sahada 120 dakika boyunca inanılmaz bir mücadele sergiledi. Kalede devleşen Rüştü’den, defansta Ersen’e adım attırmayan ve Rüştü’nün asistinde maçı getiren golü atan Luciano’ya, kel kafalı Denizli forvetine geçit vermeyen Deniz-Önder ikilisine, ön liberoda mükemmel oynayan Aurelio’ya, sağda Serkan-solda Tuncay’la ileri geri çalışan kanatlarımıza, onların önünde Alex’e, sağda önüne gelene çalımı basıp bakkala yollayan Anelka’ya, ilerde tek başına oynamasına rağmen süper bir futbol sergileyen Nobre’ye, sonradan oyuna giren Serhat, Selçuk ve Mehmet’e kadar bütün futbolcularımızın Selçuk GeSeLi karşısında alınlarından öpülecek bir mücadele sergiledikleri karşılaşma bu sene sonunda gelecek 2 kupaya olan inancın bir göstergesi olarak akıllarda yer edecek. Kaptanlık pazu bandının kırmızı kartlar nedeniyle iki defa, oyuncu değişikliği nedeniyle de bir defa el değiştirdiği müsabakaya Ümit kaptanlığında başlayan Fenerbahçemiz, Tuncay, Luciano ve Serhat’ın kaptanlıklarında geçen 120 dakikanın ardından galibiyete kavuştu. 17.nci dakikada 10 kişi kalmasına rağmen karşılaşma boyunca oyunun hakimi olan, top çeviren, pozisyon bulan ekip olan Fenerbahçemiz ne yazık ki, beşiktaş maçındaki sanşsızlığını bu maçta da sürdürdü ve makina gibi çalışan takımımız aradığı golü bir türlü bulamadı. Şanssızlığı kabullenmek mümkün. Ancak bir de bu şanssız geçen maçınızı sıfatı “hakem” olmasına karşın, haksızlık üretmekten başka şey yapmayan bir kişi yönetirse, bu sahadan alınan netice ya mağlubiyet olabilir; aynen beşiktaş maçındaki gibi, ya da zafer olabilir; aynen bu gece olduğu gibi… |