ARŞİVDEN SON HABERLER: Fenerbahçe 2-1 Ankaragücü, Konyaspor 2-4 Fenerbahçe, Fenerbahçe 3-0 PSV Eindhoven www.fenerbahceliyiz.biz

19.10.2005
"Ölüm Grubu"nda direnişimiz sürüyor...
Fenerbahçe 3-3 Schalke 04
Şampiyonlar Ligi'nde zorlu bir geceyi daha geride bıraktık. Öne geçtikten sonra farkı açamadığımız ve üstünlüğümüzü koruyamadığımız için kaçan galibiyete üzülürken, aynı zamanda 3-2 yenik duruma düşmemize, tüm aksilikleri bir gecede yaşamamıza rağmen rakibi yakaladığımıza, bir puanı aldığımıza şükrediyoruz.

Son haftaların formda 11'iyle sahada yerini alan takımımız maçın hemen başında bulduğu golle büyük bir avantaj elde etti. 45 dakika boyuncada skoru koruma ve farkı arttırma adına çok yerinde hamleler yaptı. Ortasahada ortaya koyduğumuz sert ve mücadeleci oyunla Schalke hücumcularına rahat top yapma imkanı vermeyip, mükemmel bir takım savunması örneği sergiledik. Ancak bulduğumuz pozisyonlarda farkı ikiye çıkartacak golleri atamadık.

Alex gördüğü kırmızı kartla hesapları karıştırdı.
Maçtan Fotoğraflar için TIKLAYIN!
KENDİ YORUMUNU EKLE!


Luciano çaktı.


Önder savunmadaki sağlam futboluyla göz doldurdu.


Ancak ikinci yarıda Schalke'nin Kuranyi'nin oyuna dahil olmasıyla baskısını arttırması takımımıza telaşa sürükledi. Schalke'nin maçın başından beri planladığı kanatlardan vurma hamlesi orta sahamızın gömülmesi ile yeni yeni çalışmaya başladı. Özellikle sol kanadımızda Ümit Özat Schalkeli 2 kanat oyuncusu karşısında yardım göremeyince çaresiz bir şekilde oyundan düştü. İşin kötü tarafı Ümit Özat bu baskı karşısında ezilirken taraftarı da kaptanına bir şamar indirdi. Kendi takım kaptanına, Türkiye'de alternatifsiz olmasına rağmen tek bir dakika destek verilmedi. Öyle ki, Ümit Özat Nobre'nin kafa golüyle sonuçlanan pozisyonun öncesinde kornere sebebiyet verirken dahi kendi taraftarınca yeriliyordu.

Nobre'ye de aynı şekilde bir kesim taraftar tarafından önyargıyla yaklaşıldığı için kaçırdığı her pozisyon sonrası homurdanmalar başlıyor. Halbuki kimse Nobre'nin da aynı Ümit gibi bu takımın alternatifsiz oyuncularından biri olduğunu aklına getirmiyor. Ama o attığı harika golle de geç de olsa hakedenlere gerekli cevabını veriyor, ama anlayana. Onun değerini bilenler kaçan gollerden sonra da onu bağrına basmasını biliyor.

Bu sinir harbi içerisinde ikinci yarının ilk bölümünde oluşan panik havası 3 dakika içerisinde Schalke adına Lincoln ile gelen iki golle tabelayı tersine çeviriyor, tekrar eleştirme gereği duyduğum Fenerbahçe taraftarının büyük bölümünü maçtan koparıyor. Maçı izleme moduna geçen taraftar aslında takımı ateşleyip 12. adamlığını yapacağına, Ümit Özat'ın ardında yükselen homurtular eşliğinde geliştirdiği atağın akabinde kornerden gelen Nobre klasiğiyle takım taraftarı ateşledi. Eşitliği yakaladıktan sonra kalede Volkan'ın sahanın da azizliğiyle topu ıskalayıp Kuranyi'nin hayatının en kolay golünü atmasına sebebiyet vermesi, geleceğimiz Volkan'ın geçtiğimiz günlerde sarfettiği haddinden fazla iddialı açıklamalarına ibret dolu bir cevap gibiydi. Her kaleci hata yapar, Volkan da futbol hayatı boyunca hata yapmaya devam edecek. Biz Volkan'a hata yapacağını bile bile güveniyoruz. Büyük konuşup, akabinden üzülmeye gerek yok.

Neyse, Volkan'ın yarattığı soğuk duş etkisini Appiah üzerinden 2 dakika geçmeden klas vuruşuyla kırdı. Neyse ki gol çabuk geldi de, Volkan da rahatladı, biz de.



Neticede takım başabaş iken çoğunluğuyla müthiş bir taraftarlık örneği gösteren sarı-lacivert topluluk kalesinde gördüğü ilk golle darmadağın oldu, onu toparlamak da takımımıza düştü. Alex'in kırmızı görmesinden sonra da beraberlikle maçı tamamlamayı başardık.

Gruptaki diğer rakiplerimiz Milan ve PSV San Siro'da golsüz berabere kalınca da bu grubun her türlü sonuca açık olduğu gerçeği ortaya çıktı. 3. maçların tamamlanmasıyla Milan 5, FB 4, PSV 4, Schalke 2 puanla gayet dengeli bir şekilde grupta dizildiler ve bu tabloya göre Milan'ın sonuncu olmasına da, bizim lider olarak gruptan çıkmamıza da şaşırmam. Eurosport'un kuralar sonrası yaptığı haberlerde altını çizdiği gibi Ölüm Grubu'nu yaşıyoruz ve bu grupta halen herkes dimdik ayakta. Sıradaki maçımızda Schalke karşısında Alex'siz nasıl oynayacağımız merak konusu. Umarım onun yokluğundan da fayda sağlamayı başarır, Ölüm Grubu'ndaki duruşumuzu sağlamlaştırırız.

Puan hesaplarını bir kenara bırakırsak, özellikle ikinci yarının başındaki silik oyunumuza rağmen bu müthiş heyecan fırtınasını bize yaşatan, Volkan'dan Ümit Özat'a, Önder'den Nobre'ye kadar futbolcularımızın herbirine teşekkürü borç biliyorum. Bu maç neticesinde kaybedilen tek şey bana göre Alex oldu, öğrendiğimiz ise taraftarlık adına katetmemiz gereken çok uzun bir yol olduğu...

Copyright © 2005 www.fenerbahceliyiz.biz Tüm hakları saklıdır. ™