| Fenerbahçe 2-1 Galatasaray | |
Maç Öncesi : Ligin devre arasında, Futbol Federasyonu Başkanlığına Haluk Ulusoy’un geçmesi; bir anda Türk futbolunda gözle görülür bir ilerlemenin yaşanmasını ve Fenerbahçemizin ligde son 5 haftada 10 puanlık bir kayba uğramasını, geleceğinin yatırımlarını yaparak her geçen gün büyüyen gs’nin -yeni yapılan bir kale arkası tribününe de sahip stadlarında geçtiğimiz haftasonunda oynadıkları karşılaşma ile- 2 puan farkla liderlik koltuğuna oturmasını beraberinde getirmişti.
|
Alex gol orucunu bozdu. |
| • | |
 Büdü 84'te yıkıldı.  Luciano cincona yine boş geçmedi.  Servet uzun zaman sonra ilk kez 11'de sahaya çıktı.
Ulusoy (suz) : |
Samsun maçındaki Nobre’nin penaltı pozisyonunun ardından Nobre’ye karşı başlatılan propaganda ile tüm hakemler etkisi altına alınınca, P.tesi akşamlarının gerzek yorumcusu başta Nobre olmak üzere, tüm Fenerbahçeli futbolcuların özellikle kornerlerde ve duran toplarda olmak üzere her pozisyonda iterek-çekerek durdurulmasına hakemler tarafından seyirci kalınmasını zevkten dört köşe olarak izlemeye başlamıştı. Türkiye ligini yeniden bir tiyatro haline dönüştüren Ulusoy yönetiminin hakem olarak Cüneyt Çakır’ı görevlendirdiği bu karşılaşmada da bizleri farklı şeylerin beklemediğini biliyorduk. 99’dan Beri : 1999 yılından beri Kadıköy’de bırakın galip gelmeyi, beraberlik alabilse -geçen hafta beraberlik alan bjk’nin yaptığı gibi- bayram yapacak bir takım halinde olan gs’nin, böylesine önemli bir zamanda karşımıza çıkması bizim için güzel bir fırsattı şüphesiz. Dünya Kadınlar Günü: Geçmişte de olduğu gibi her sıkışık zamanında Fenerbahçemizin imdadına yetişerek karılık görevini yerine getiren gs’nin, 8 Mart Dünya Kadınlar Günü’ne denk gelen bu karşılaşmayla bu öenmli gününü kutlamak da oyuncularımız için bir şanştı artık. Maç Başlıyor : Serkan’ın birkaç haftadır devam eden formsuzluğu nedeniyle Önder’i sağ beke ve Servet’i defansın ortasına yerleştiren Daum, orta saha üstünlüğünü kaybetmemek için de Nobre’nin yerine Deniz’i ilk onbirde sahaya sürdü. Fenerbahçemiz Volkan, Önder- Servet-Luciano-Ümit, Appiah-Deniz-Aurelio-Tuncay, Alex, Anelka onbiri ve 4-4-1-1 dizilişi ile sahada yer alırken gs de Aykut, Sabri-Song-Tomas-Orhan, Hasan Şaş-Volkan-Ayhan, Necati, Ümit-Hakan onbiri ve 4-4-2 dizilişi ile sahaya çıktı. Gerets’in şu anda milli takım teknik direktörlüğümüzü de yapmakta olan tırsak selefinin yıllarca Kadıköy’de sahaya sürdüğü onbirlere hiç de benzemeyen bir şekilde Necati-Hakan-Ümit üçlüsünü birlikte sahaya sürmesi; kimine göre manyaklık, kimine göre ise Fenerbahçe’yi durdurmanın tek yoluydu. Dünkü maçta gs’nin başında İmparatoriçe olsaydı; eminim, böyle bir dizilişi ancak takımımız 3-0 öne geçtikten sonra aklına getirir ve yarım düzine gol yiyerek evine uğurlanırdı. Ve 90 Dakika : Fenerbahçemizin baskısıyla başlayan ilk yarıda oyunda hakimiyeti kaybettiğimiz kısa bir süre dışında genel olarak topa hakim olan taraftık. İkinci yarıda da oyunda hakimiyeti elinde tutan Fenerbahçemiz hakimiyeti kaybettiği kısa bir süre dışında oyunu domine eden taraf oldu. |
Servet ve Luciano da dahil hemen her futbolcumuzla gs kalesinde gol aradığımız karşılaşmada; Servet’in kafasından kaleye giden bir topu mükemmel bir refleksle çıkaran Aykut’u Anelka’nın şutlarında da şansı yalnız bırakmadı. Önce skor 1-1 iken, ardından da 2-1 öne geçtiğimiz sırada Nobre’yle yakaladığımız 2 pozisyonda gs’nin balına takıldık ve gs’ye ikinci maça kadar hevesle bekleme şansı vermiş olduk. Alex’in, Aykut’un mallığının da yardımıyla attığı muhteşem frikik golüyle gerçek Fenerbahçelilikle buluştuğu karşılaşmayı Luciano ve Alex’in golleriyle kazanan Fenerbahçemize ikinci maçta tur için her türlü beraberlik yetiyor. Ancak amacımız bu sene “gs’yi bir senede 4 defa yenmek” mutluluğunu yaşayarak her iki kupada şampiyonluğa ulaşmak. Yüzüncü yılımız öncesi, malum insanlara bu şekilde güzel bir uyarı vermek için şimdiden ikinci maçı bekliyoruz. Hakem : Karşılaşma boyunca başta Hasan Şaş, Ayhan ve Ümit Karan olmak üzere gs’li futbolcuların çirkefliklerine seyirci kalan Cüneyt Çakır gs’li futbolculara, en azından itirazları nedeniyle gösterdiği kartlar kadar kartını faullerde de göstermeliydi. Ama malum P.tesi akşamı yorumcularının diline düşme korkusu, görülüyor ki artık hakemlerimizi iğrenç bir çukura sürükledi. Bütün pozisyonlarda “Aman Fenerbahçe lehine bir yanlış karar vermeyeyim” düşüncesiyle düdük çalan hakemlerimiz arasında Cüneyt Çakır ne bir ilk, ne de bir son olacak. Haluk Ulusoy’la birlikte zirveye çıkan bu mantığın bir ürünü olarak Alex’le kazandığımız golü de neden saymadığını bildiğinden sırıta sırıta vermeyen bu hakemlerle Türk futbolunun gelişeceğine zerre kadar inanmıyoruz. Bu arada o pozisyonun gol olduğunu iddia ettiğimiz zannına kapılmayın. Pozisyon gol değil, ama gerzek hakemin dediği gibi faul de değil… Fenerbahçe : Uzun bir aradan sonra ilk defa sahaya çıkan Servet’in performansı göz doldurdu. Ben şahsen Deniz’in de uzun aradan sonra böyle önemli bir maçta sergilediği perfonmansı beğendim. Bunların dışında Appiah ve Aurelio bilindiği gibi yine süperdi. Alex geçen haftalarda izlediğimizden daha presli bir oyun sergilerken, Ümit ve Önder de kanatlarında başarılı bir oyun çıkardılar. gs’li futbolcuların tüm çirkefliklerine karşın soğukkanlılıklarını koruyan futbolcularımızı tebrik etmemek elde değil. Tek tasvip etmediğimiz nokta Tuncay’ın nasıl bir çirkef olduğunu bildiğine karşın Hasan Şaş’ı oyundan attırmamak için, onu sakinleştirmek için yaptıkları. Tuncay senden kimse onlar gibi pisliklere bulaşmanı istemiyor, zaten sen öyle bir insan olmazsın da. Ama lütfen şu çirkeflerle şu şekilde de muhatap olma… Sana çift dalan, tribünler önünde binbir şov yapan futbolcuya bu yaptıkların bil ki, içimize sinmiyor.
|
Aurelio sahada basmadık yer bırakmadı. 
Anelka istekliydi. 
Tuncay haddinden fazla centilmen. 
Nobre golünü Sami Yen'e sakladı. |
