Rüştü 10 yıl sonra yine sahnedeydi. Tuncay 90'a taktı. Appiah 3'ü hazırladı. Selçuk yükselişte.

Karşılaşma Öncesi : Saraçoğlu’nda 4-0 aldığımız maçın ardından dikkatleri yaşadıkları hezimetin ağırlığından uzaklaştırmak adına garip garip açıklamalar yapan sarı-kırmızılı yöneticiler bu maça büyük umut beslemişlerdi. Ancak hakem Selçuk Dereli trabzon’daki karşılaşmanın son düdüğünü çaldığında sarı-kırmızılı yöneticilerin yeşeren ümitlerinin yerini, kıpkırmızı yüzlerinin aldığını gördük. Fenerbahçemiz : Geçen haftanın ilk onbirinden, kart cezalısı olan Luciano’nun yerine Önder’in, sakatlık geçiren Nobre’nin yerine Anelka’nın ilk onbirde sahaya çıktığı karşılaşmada Fenerbahçemiz; sahada Rüştü, Deniz-Önder-Servet-Ümit, Appiah-Aurelio-Selçuk-Tuncay, Alex, Anelka dizilişi ile yer aldı. İlk Yarı : Daha ilk dakikadan itibaren Fenerbahçemizin baskılı oyununu izlediğimiz Avni Aker’de trabzonspor ise adeta deplasmanda mücadele eden, küme düşmemeye oynayan bir takım görüntüsündeydi. Ancak trabzon’un balı yanındaydı. 35.nci dakikada Fatih Tekke’nin ortaladığı topta hiç kimsenin beklemediği bir anda topu ağlarımızda gördük. İlk yarıda Appiah, Selçuk, Anelka ve Aurelio ile net fırsatlar yakalamamıza karşın skoru lehimize çevirecek golü ne yazık ki bulamadık. İkinci Yarı: Fenerbahçemiz ikinci yarıya 1-0 yenik başlarken, teknik direktör Christoph Daum ilk yarıdaki kadroyu değişiklik yapmadan sahaya sürdü. Hevesle Trabzon’daki maçı takip eden samiyendeki vatandaşlar, önce trabzon’un direkten dönen topuyla ilk hayal kırıklığını yaşadılar. Ardından Semih’in oyuna girmek için ısındığını duyduklarında heyecandan titremeye başladılar ki, daha Semih oyuna girmeden Fenerbahçemiz Trabzon’da skoru eşitledi. 1996’daki maç gibi, Fenerbahçemiz beraberlik golünü yine 56.ncı dakikada bulurken sadece avni aker’deki uşaklar değil, samiyendeki “laylay”lar da şoka girdiler. Deniz’in sağdan sıfıra inerek ortaladığı topa mükemmel çakan Tuncay takımımız adına beraberlik golünü atarken, Semih de bu dakikada Selçuk’un yerine oyuna girdi. Golün ardından 10 dakika direnebilen trabzon defansı daha fazla baskımıza dayanamadı ve Fatih Akyel’in asistiyle rahatladı. Tuncay’dan aldığı pası mükemmel bir şekilde Semih’in önüne bırakan Fatih 2.nci golümüzün hazırlayıcısı olurken, Semih de Fenerbahçelilerin bir defa daha sevgilisi oldu. 2nci golün ardından daha 3 dakika geçmedi ki, Appiah’ın mükemmel bir şekilde defansın arkasına kaçırdığı Alex de Souza Semih’e 3.ncü golünü attırdı ve Fenerbahçemiz adeta şampiyonluk vizesi anlamındaki bu golle avni aker’de 3-1 öne geçti. Her ne kadar, golün ardından Yattara’nın ortaladığı topta Fatih Tekke’yle skoru 3-2’ye getiren golü bulsa da ne trabzon’un, ne de samiyendeki toplulugun bu saatten sonra Fenerbahçe’nin bir gol daha yiyebileceğine dair bir inancı yoktu. Ama çıkmadık candan ümit kesilmez hesabı bekliyorlardı. Aynen lig bitinceye kadar beklemeye devam edecekleri gibi…

Maç Ertesi : Avni Aker’de kazanma alışkanlığını sürdüren Fenerbahçemiz maçın ardından staddan ayrılma hazırlıkları yaparken trabzon’da yine tanıdık görüntüler yaşandı. Çevre apartmanlardan taraftarlarımızın üstüne yağdırılan kaya parçaları, taraftarlarımız otobüse binince de kesilmedi. Taraftarlarımız, insanlıktan nasibini almamış bu kişileri Allah’a havale ederek İstanbul’a dönüş yoluna çıkarken, avni aker’e gidemeyen taraftarlarımız da takımı karşılamak için Sabiha Gökçen’e doğru hareketleniyordu. Geçen hafta Kadıköy’de en yakın rakibini 4-0 gibi ezici bir skorla yenen Fenerbahçemiz, şimdi de ligin en zorlu deplasmanlarından birinden galibiyetle dönüyor. Nobre ve Luciano gibi önemli iki eksiğe rağmen sahada Trabzon’a karşı böylesine üstünlük kuran, oynadığı derbi maçlardan hiçbirini kaybetmeyen Fenerbahçemiz artık bu ligin şampiyonudur. Türkiye Ligi’nde şampiyonluğu hak eden tek bir takım var; o da Fenerbahçe… Nobre’nin yokluğunda gözler Anelka’dayken ortaya çıkan ve attığı 2 golle adeta şampiyonluğu müjdeleyen Semih’e, beraberlik golümüzden hemen önce yaşadığımız tehlikede kalede adeta duvar örerek farkın 2’ye açılmasına izin vermeyen Rüştü’ye ayrı satırlarda değinmeden yazıyı bitiremem. Fenerbahçemiz 99.yılında 17.Şampiyonluğuna koşarken ligin sonu yaklaştıkça her futbolcumuzun bu şampiyonluktaki katkısını artırmak için varlarını yoklarını nasıl ortaya koyduklarını her maçta tekrar tekrar görüyoruz.

Aurelio bize oyun oynadı. "Kalan maçlarımızı da kazanacağız"

Fenerbahçe – B.Jimnastik Kulubü :

Şimdi hafta arasında, 23 senedir hasret kaldığımız Türkiye Kupası’nda beşiktaş jimnastik kulübü ile İzmir’de karşılaşacağız. Ligin sonunda zaman yokmuş gibi, Fenerbahçemizin motivasyonunu bozmak adına lig yarışının en kızıştığı zamana denk getirilen bu karşılaşmada Fenerbahçe düşmanlarının heveslerini bir defa daha kursaklarında bırakarak kupaya ulaşmayı ve Fenerbahçemizin 2 senedir devam etmekte olan bu muhteşem çıkışını taçlandırmaya devam etmeyi diliyoruz.

İki kupayı getirin bize…