11.11.2007
Oktay Demiray Tavşan Çıkardı...
Kayserispor 2-1 Fenerbahçe
Ligin 12. haftasında zorlu Kayserispor deplasmanından puansız dönüyoruz. Hafta içinde büyük efor sarfettiğimiz PSV maçının ardından Kayserispor karşısında maça kontrollü başladık. Semih'le de 1-0 öne geçtik. Kayserispor takım olarak benimsediği bacağını rakibinin eline verme felsefesiyle maçın baştan sona gergin geçmesine neden oldu. Fenerbahçemizin tarafında ise Alex'in yokluğunda forma giyen Appiah asistiyle sevindirse de maçın genelinden beklenen patlamayı yapamadı.

Kayserispor gibi kalburüstü bir takım karşısında 1-0 öne geçmiş olmak çok büyük avantajdı. PSV maçının yorgunluğunun üstüne erken bir gol bulduktan sonra bu maçı rolantiye alıp 3 puan cepte İstanbul'a dönme hesapları yapılırken hakem Oktay Demiray'ın sihirli değneği maçın seyrini değiştirdi. Edu'nun göğsünden seken topu sarı kartla cezalandıran hakem Fenerbahçemiz'i 1 saat 10 kişi oynamaya mahkum etti. Herşeye rağmen bu maçtan galibiyetle çıkacağımız yönünde inancımızı korurken Deniz'in şanssız bir şekilde sakatlanması endişelerimizi arttırdı. Kısaca Edu'yla sahadaki sayısal üstünlüğü kaybeden Fenerbahçemiz Deniz'in çıkışıyla orta sahasını kaybetti. İşte bu fark Kayseri'ye kalan bölümde üstünlüğü getirdi.

Semih boş geçmedi.

KENDİ YORUMUNU GÖNDER!


Edu'nun oyundan atılışı ve üstüne Deniz'in sakatlığı ibreyi Kayseri'ye çevirdi.

Lugano yerde, karar devam,
Lugano şaştı bu işe...

"Oktay, aman fark açılmasın!"



Neticede 28. dakikaya kadar başa baş geçen mücadelenin seyri bir sihirli dokunuşla değişti. Beşiktaş'ın hakem hatalarından en çok zarar gören takım olduğu yalanının kamuoyunda kabul ettirilmeye çalışıdığı bu günlerde bilmem 'futbol otoritelerimiz' Fenerbahçe'ye yapılanların da çetelesini tutmayı akıllarına getirebilirler mi? Kulübümüz tarafından hakemlerimizin içler acısı durumunun düzeltilmesi konusunda yapılan çağrıların ne kadar yerinde olduğunu Oktay Demiray'ın kararlarındaki standart eksikliğinden gayet net görebiliyoruz. Beyaz önlüklü, ellerinde bıçakla satır kurbanını bekleyen kasap misali Fenerbahçeli futbolcuları sindirme gayretini 90 dakikaya yayan Kayserispor ne hikmetse Oktay Demiray'ın sarı kart bonkörlüğünden nasibini almadı. Edu hızlı hücumda rakibini indirirken Durmuş ve Toledo'nun benzer hareketleri ikinci veya üçüncü müdahalelerinde kartla cezalandırıldı.

Zaten sayıca üstünlüğünü kaybetmiş bir Fenerbahçe izlerken bir yandan da sinir harbi başladı. Kayserispor'un, tempolu oyuncuları Gökhan ve Mehmet'in önderliğinde gerçekleştirdiği ataklar sıklaştıkça pozisyonları arttı, pozisyonlar arttıkça da goller geldi. İlk yarının sonlarında ve 60. dakikada Mehmet Eren'in ayağından gelen goller Kayseri'yi öne taşırken Fenerbahçemiz'i de içinden çıkılması zor bir duruma sokuyordu.

Bir yandan çarşambanın yorgunluğu, diğer tarafta sahada forma rengine göre değerlendirilen sertlik, Edu'nun haksız şekilde oyundan atılışı ve Deniz'in sakatlanmasının ardından düşen orta sahamız kalan bölümde mucize beklemekten başka yapacak birşey bırakmadı. Futbolda mucizeyi getirenler ya hakemlerin kararları ya da duran top gibi organizasyonlarla gerçekleşiyor. Hakem faktöründen kaynaklanacak mucize söz konusu takım Fenerbahçe olunca kafadan değerlendirme dışı kaldığı için tek şansımız olan duran toplarla gole gitme niyetindeydik. Ancak bir duran topta Lugano'nun Juan Pablo tarafından yerle bir edilmesinin ardından aleyhimize faul verilmesi birilerinin bu maçta sürpriz istemediğini gösteriyordu. Kayserispor bu üstünlüğünü iyi kullandı ve bol pas yaparak takımımızı daha fazla yordu. 68'de Vederson'un yerine Kazım'ın girmesi de birşeyi değiştirmedi. Toledo tarafından girdiği dakika içerisinde iki kez ayakları yerden kesilen Kazım rakibine tek sarı kartını göstertme başarısından öteye gidemedi.

Son 10 dakikada sahada pes etmiş bir takım görüntüsü verdik. Ancak bu halimiz bile Hasan Şaş'ın maçı radyodan dinlerken tansiyonunun yükselmesine yetmiş. Aman diyelim, son neslin en 'parlak' sağ beki Hasan Şaş, Carlos-Vederson ikilisini karşısında gördüğü zaman tam teşekküllü sağlık ekibini hazır bulunduralım.:)

Ligde dün Beşiktaş'ın kendi sahasında Sivasspor'a kaybettiği karşılaşmadan sonra Beşiktaş ile aramızdaki puan farkını 4'e çıkaracağımız karşılaşmada işler yolunda gitmeyince bir kaç sihirli dokunuşla giden maçın ardından elimiz boş bir şekilde İstanbul'a dönüyoruz. Diğer tarafta da olmayan hakem hatalarını varmış gibi göstererek kamuoyu oluşturma peşindeki Beşiktaş'ın yaygaraları devam ediyor. Tartışmalı olarak kabul edilen Galatasaray maçındaki penaltı, Fenerbahçe maçında sözde verilmeyen gol ve bunlara son olarak eklenen Sivasspor maçında Bobo'ya yapıldığı iddia edilen faul tartışmalarının ne kadar anlamsız olduğunu canlı olarak izlerken görüyorum. Bilmiyorum bazı dingiller fazla itiraz edince olmayanı oldurabileceğini mi sanıyor. Bir de denk gelip de gerçekten bir hakem kararıyla birşeyler kaybetseler nasıl bir ruh haliyle ortalıkta dolaşacaklar merak konusu. İşin ilginç tarafı Ulusoy yönetimiyle özdeşleşmiş Fenerbahçe aleyhine programlanmış futbol yönetimi anlayışının yanında bu tip kararların tartışılıyor olması Beşiktaş'ın amacına ulaştığını da gösteriyor.
Affan Keçeci'yi Beşiktaş'ın haklarını savunsun diye temsilci atayacak kadar federasyonu kendi çiftliği gören bir camianın, mevcut federasyonun kurucularından olduğu gerçeğini es geçerek, Beşiktaş'ı hakemlerden en çok canı yanan takım ilan edecek kadar gerçekleri görmekten uzak olması nasıl açıklanabilir?

Neyse, umarım takımımız milli takım arasında sakatlık yaşamadan iyi bir toparlanma süreci geçirir ve bomba gibi bir dönüş yapar. Sayısız kulvarda mücadelesini sürdüren camiamıza başarılar...

Copyright © 2007 www.fenerbahceliyiz.biz Tüm hakları saklıdır. ™