Real Zaragoza 2-1 Fenerbahçe | |
Avrupa Kupalarındaki tek temsilcimiz olan Fenerbahçemiz, bir hafta önce İstanbul’da aldığı 1-0’lık mağlubiyetin rövanşında deplasmanda Zaragoza’ya 2-1 yenilerek UEFA Kupası’na veda etti. Futbolda disiplinli bir şekilde kapanan takımlara karşı, özellikle de böyle geriye düştüğünüz karşılaşmalarda şans faktörünün ne kadar önemli olduğunu bu karşılaşmada bir defa daha gördük. İstanbulda aldığımız mağlubiyet nedeniyle 1-0 yenik başladığımız karşılaşmaya, maçın başında kullanılan bir frikikte direğe çarpan topun ağlarımıza yönelmesiyle bir anda 2 gol farkla geride başlamış olduk. Karşılaşmaya Rüştü, Önder - Servet - Luciano - Ümit, Selçuk - Aurelio - Serkan, Alex, Nobre - Anelka onbiri ile başlayan Fenerbahçemize tur için 2 gol gerekiyordu. Yediğimiz gol aslında bu açıdan pek de birşey değiştirmedi. Ama Zaragoza açısından atılan bu gol çok şey ifade etmekteydi. Artık daha kolay kapanabilecekler, daha çok adamla geride kalabileceklerdi. Alex kaleciyi bir defa delebildi. |
• KENDİ YORUMUNU EKLE! | |
Rüştü'nün gollerde yapacağı fazla birşey yoktu. Tuncay top kayıplarıyla göze battı. Aurelio maç boyunca ileri geri çalıştı.
|
Selçuk-Serkan-Aurelio üçlüsünü birlikte oynatarak orta sahada rakibe top yapma imkanı vermeden rakip ataklarını kesmeyi ve kaptığımız topları Alex’le Anelka ve Nobre ile buluşturmayı ve skora gitmeyi planlayan Daum’un planları da yediğimiz golün ardından Zaragoza ekibinin iyiden iyiye kapanmasıyla çıkmaza girdi. Bunun üzerine Selçuk-Tuncay değişikliğine giderek orta sahaya hareket getirmeyi düşünen Daum, Tuncay’ı solda Ümit’in önüne, Serkan’ı sağda Önder’in önüne çekerek kanatları da kullanarak rakip kaleye yüklenme yollarını aradı. Nitekim ikinci yarının başlaması ile birlikte bu taktiğin tuttuğu girdiğimiz pozisyonlardan görüldü. Ancak ne yazık ki, 50.nci dakikada Tuncay’ın karşı karşıya kaldığı pozisyonda, bir dakika sonra Nobre’nin kafa şutunda, 5 dakika sonra Anelka’nın dönerek yaptığı vuruşlarda gol kaydına muvaffak olamadık. Baskı kurduğumuz dakikalarda gelmeyen golü bulmak için bir çare olarak frikikleri de düşünmeye başlayan Daum, van Hooijdonk'u da Önder’in yerine sahaya sürerek Anelka-Nobre ikilisinin yanına Hooijdonk’u da takviye etti. Bu dakikadan itibaren Serkan Önder’in yerine kayarken, Nobre de sağ kanatta mücadele etti. Kurduğumuz baskı ile oyunda etkili olduğumuz bu dakikalarda aradığımız golü bulamazken, 70.nci dakikada Savio yaklaşık 25 metre mesafeden Rüştü’nün de hiç birşey yapamayacağı bir vuruş yaptı. Direğe çarpan topun yine kaleye yönelmesiyle karşılaşmada fark ikiye çıktı. Türkiye Ligi’nin kalitesizliği nedeniyle deneyim kazanacak yeterli maç sayısına ulaşamadığımız bir Avrupa Kupası karşılaşmasında daha karşımıza çıkıyordu. Tuncay’ın Türkiye Ligi’nde alıp götürdüğü topları düşünerek Avrupa’da da topu 3-5 kişinin arasına sürüklemesi, Türkiye Liginde sol kanat için başarılı bir görüntü çizen Ümit’in Avrupa karşılaşmalarında bir sol kanat oyuncusu görüntüsü verememesi Türkiye Ligindeki diğer takımların kalitesizliğini bir kere daha ortaya çıkardı. İlerleyen dakikalarda frikikler de bulan ekibimiz, şansın yanında olmadığı bu geceyi frikiklerde de skoru değiştirecek bir golü bulamayarak kapatacaktı ki; sahneye Alex çıktı ve skoru 2-1’e getirdi. 1 dakika sonra Alex kaleyi bir daha yokladı ancak şans melekleri yine Zaragoza kalecisinin yanında olunca başka gol bulmak da mümkün olmadı. Avrupa Kupası için henüz yeterince tecrübeli olmayan ama yeteneklerle dolu bir kadroya sahibiz. Anelka dışında oyuncularımızın hepsi Avrupa futboluna pek aşina değiller. Bu sene önce Şampiyonlar Liginde ardından da UEFA Kupasında oynadığımız bu karşılaşmalardan bir takım tecrübeler edinen ve gerekli dersleri çıkaran bu genç kadromuz ilerleyen senelerde bizlere büyük mutluluklar yaşatacaktır. |