| Fenerbahçe 1-0 Gaziantepspor | |
Maç Öncesi : Çarşamba günü Schalke karşılaşmasında Alex’in oyun kuruculuk görevini üstlenecek Aurelio’yu dinlendirmek için kadroya almayan Daum; Fenerbahçemizin başındaki 100.ncü resmi maçında; orta alanda Mehmet-Appiah-Tuncay üçlüsüne, forvette de Schalke karşılaşmasının muhtemel ikilisi Nobre ve Anelka’ya forma verdi. 
Alex'ten altın vuruş. | |
| • | |
| • KENDİ YORUMUNU EKLE! | |
 Nobre'nin mükemmel rövaşatası ofsayta takıldı.  Ümit ikinci yarıda şutlarıyla etkili oldu.  Anelka da Appiah gibi direğe takıldı.  Daum: "Aurelio’dan Salı günü üstün bir performans bekliyorum."
İlk Yarı : "Ümit Özat ve Marcio Nobre": |
Pozisyon takipçiliğinde Fenerbahçemizin en iyisi olan Nobre’nin, yakaladığı fırsatları şanssız bir şekilde değerlendiremediği karşılaşmanın ilk yarısı golsüz sona ererken, Nobre’nin kaçırdıklarından çok tribünlerin saçma tepkisi bizleri üzdü. Nobre’nin Anelka’dan alıp Hasagic'le karşı karşıya kaldığı pozisyonun yanında, takipçiliğiyle kazandığı ve gerçekten güzel vurduğu kafa topları ile auta giden rövaşatası ilk yarıda akılda kalan dakikalar olurken, nedense tribünlerdeki “seyirci” kesim “bu pozisyonlara nasıl oluyor da hep Nobre giriyor” diye düşünmek istemediler bir türlü. Nobre’nin özellikle duran toplarda yapılan ortalarda, ceza alanında o kadar oyuncu varken neredeyse bütün toplarla buluşmayı başarması ve topa dokunması “kazanan Fenerbahçe destekçisi" bir kesimi ne yazık ki ilk yarı boyunca tatmin etmedi. Nobre’nin yanında; özellikle sol kanatta kapasitesini aşarak arı gibi çalışan Ümit’e yönelen homurdanmalar da sahada birşeyler yapmak için çırpınan futbolcularımıza sene boyunca ne gibi bir katkı sağlayabilir merak ediyorum. İkinci Yarı : Fenerbahçemiz sağanak yağmur altında oynanan karşılaşmanın ikinci yarısına kadroda değişiklik yapmadan çıkarken, kanat oyunu üzerine kurulu oyun anlayışımızda da herhangi bir değişiklik olmadı. İkinci yarıda da görüntü aynıydı; yine baskımız altındaki bir futbol ve yine bir türlü gelmek bilmeyen gol… Faruk Hadzibegic’in Gaziantep’i ikinci yarıda da kapalı oyununu sürdürürken, ilk yarı boyunca sahada basmadık yer bırakmayan Tuncay ve Mehmet Yozgatlı’nın da gole yakın oynamaya başladığı bir ikinci yarı seyrettik. Gaziantep kalecisi Hasagic; Mehmet’in, Anelka’nın, Ümit’in, Tuncay’ın, Appiah’ın ve Nobre’nin şutlarında biraz da şansının yardımıyla Fenerbahçemize gol izni vermezken, Anelka’nın ve Appiah’ın iki şutunda da direklerin yardımı ile ayakta kaldı. Appiah’ın üst direkten dönen şutunu takipçiliğiyle havada yakalayan ve gelişine bir rövaşatayla G.Antep ağlarına gönderen Nobre’nin ofsayt gerekçesiyle geçerli sayılmayan golü kadar, Anelka’nın yan direkten dönen topu ile Ümit’in uzaktan attığı isabetli şutlar da ikinci yarının akılda kalan dakikaları oldu. 81’de Serkan-Selçuk, 88’de Tuncay-Semih değişikliklerinin ardından; tam “gitti 2 puan” dediğimiz bir anda; G.Antep ceza sahasında oluşan karambolde, Faruk’un çizgiden uzaklaştırdığı topta, Ivalov’un Alex’e yaptığı hareketle kazandığımız penaltı “Burası Kadıköy Buradan Çıkış Yok” sözünün bir kere daha tribünlerden yükselmesini, Fenerbahçemizin üstüste 9.ncu lig karşılaşmasından da galibiyetle ayrılmasını sağladı. |
