Fenerbahçe 2-2 Trabzonspor | |
Bu sonuçla Türkiye Rekorunu elimize geçirmeyi önümüzdeki haftadan itibaren başlayacak yeni döneme bırakırken; 15.hafta itibariyle ligdeki “namağlup tek takım” olma ünvanımızı ise devam ettirmeyi başardık. Maç Öncesi : Ligde kötü günler geçiren; yeni teknik direktörü Halilhodzic’le de düzelme işaretleri göstermeyen, ancak son haftada aldığı galibiyetle moral bulan “ğs uşağı Trabzon ekibi” Kadıköy’e; bir süre takımdan ayrı kalan Szymkowiak, Fatih Tekke ve Yattara üçlüsüne güvenerek 1 puan hedefiyle geldi.
|
Nobre attığı iki golle ligde 8 gole ulaştı. |
• | |
• KENDİ YORUMUNU EKLE! | |
İkinci yarıda ataklar sıklıkla Mehmet'in kanadından geldi. Son 3 maçta forma giyemeyen Alex tekrar sahalara döndü. Anelka son 15 dakikaya kadar durgundu. Ümit Özat savunmada Yattara karşısında elinden geleni yaptı.
Cezalı durumdaki Luciano’nun yokluğunda; Fenerbahçemizin sarı formamızı sırtına
geçirmiş Volkan, Serkan-Önder-Deniz-Ümit, Appiah-Aurelio-Tuncay, Alex,
Anelka-Nobre onbirinden oluşan ilk onbiriyle sahaya çıktığı karşılaşma “Cuma
karşılaşması” olması nedeniyle; geçen haftaki ğs galibiyetinin ardından görmesi
gereken ilgiyi taraftarlarımızdan göremedi. |
İlk Yarı : Karşılaşmanın başlamasıyla birlikte; daha ilk dakikalardan itibaren kapanan ve sadece az adamla çıktığı kontraataklarla pozisyon aramaya başlayan bir Trabzon ekibi sahada göründü. Anlamsız Protesto : Bu dakikalarda “protesto” adı altında tribünlerde başlayan sessizlik kime ne çıkar sağlamak için yapıldı merak etmedim değil. Aslına bakarsanız; tribünler için karşılaşma, tribünleri anlamsız bir sessizliğe bürüyen bu protestonun 3.ncü dakikada bitmesinden sonra başladı denebilir. !!! Kimisine göre bu protesto “bilet fiyatlarına karşı”, kimilerine karşı “takımımızın önüne konmak istenen engellere karşı”, kimine göre ise “protesto değil, ğs maçında da uygulanan bir tezahurat taktiği” idi !!!Şurası bir gerçek ki; Trabzon maçına kesinlikle böyle kimsenin neden yapıldığını anlamadığı bir protesto sessizliğiyle başlanmamalıydı… Trabzon’un şans dakikaları ve 0-1: Kanatlarda Ümit kaptan ve Serkan’dan beklediğimiz bindirmeleri alamadığımız dakikalar, her topu aldığımızda 11 adamla tamamen kapanan Trabzon savunmasını aşmakta güçlük çektiğimiz dakikaları da beraberinde getirdi. Kanat hücumlarında aksadığımız ilk yarı boyunca sık sık Tuncay, Anelka ve Alex’in taşıdığı toplarla Trabzon kalesine inmeye çalıştık. Bunlardan birinde Anelka’nın direkten dönen topuyla buluşan Alex’in vuruşu Trabzon savunmasından dönüyor ve dönen top da Aurelio’nun ayağından kaleci Jefferson’da kalıyordu. Futbolcularımızdan her maçın, her dakikasını hatasız oynamalarını bekleyen taraftar bozuntularının “tribünden dile getirdikleri fantezilerini sahada yerine getirmeyen” futbolcularımıza laf attığı dakikalar geliyordu ki; sol kanadımızdan Yattara’nın yaptığı bir ortada Lee Yong’ın golüyle yenik duruma düştük. Golün ardından kanat organizasyonlarındaki zaafiyetimizi yavaş yavaş giderirken, karşılaşmanın sonuna kadar bulduğumuz pozisyonlar genelde yine ortadan girmeye çalıştığımız organizasyonlarda geldi. Anelka ve Tuncay’ın şutlarının ardından, son dakikada Ümit’in ortasına kafasını sokan Nobre’nin şutunda da Trabzon ağlarını bulamadan devreyi kapadık. |
İkinci Yarı
: İkinci yarıya isabetli bir değişiklik yaparak Serkan-Mehmet değişikliği yaparak Daum belli ki kanatları hareketlendirmeyi düşünüyordu. Nitekim bu amacında da başarılı oldu. Mehmet daha topla buluşmadan başlayan homurdanmalar, onun da biraz kötü bir gününde olması sonrası zirveye çıktı. Ancak ikinci yarının geneline baktığımızda rakip sahadaki organizasyonların çoğunda Mehmet’in yer aldığını gördük. Mehmet’in oyuna girmesiyle, sağ beke geçen Appiah’ın da orta sahaya destek verdiği ikinci yarı; orta sahada Alex’in, Aurelio’nun ve Tuncay’ın yoğun bir şekilde çalıştığı bir yarı oldu. Alex’in ceza sahasındaki Tuncay’ı golle burun buruna getirdiği bir pozisyonda Nobre’yle bulduğumuz gol, hem Nobre’ye dil uzatanlara kapak oluyor, hem de takımımıza beraberliği getiren gol oluyordu… Tuncay’ın ortadan, Mehmet ve Appiah’ın sağdan, Anelka’nın soldan taşıdığı toplarla aradığımız pozisyonlarda Appiah, Alex ve Aurelio ile kaleyi bulamazken, beklemediğimiz bir anda yenik duruma düştük. Metin Tokat ! : Bu dakikadan sonra oyunun tamamen hakimi olan Fenerbahçemizin karşısına bu defa da maçın başından beri verdiği saçma kararları bu dakikalarda zirveye çıkan Metin Tokat çıktı. Nobre ile girdiğimiz iki pozisyonda penaltımızı vermeyen, kale sahamızda olan bir pozisyonda Appiah’ın pozisyonun da Trabzon için penaltıyı çalamayan eyyamcı Metin, Semih’in bacağı kırılmak istenircesine indirilmesine de seyirci kaldı; tıpkı Alex’in, Nobre’nin arkadan hareketlerle indirilmelerine maç boyunca seyirci kaldığı gibi. 2-2 : İki hafta önceki Manisa maçında olduğu gibi oyunun son 15 dakikasını tamamen Trabzon ceza sahası etrafına yıkarken aradığımız golü de Deniz’in ortasını kafayla indiren Semih’in asistini iyi değerlendiren Nobre’yle bulduk. Belki zaman olsa, artık Metin Tokat’ın da durdurabilmesine olanak bırakmayacak bir performansla bu maçı galip bitirebilirdik ama Jefferson gibi yatalak oyuncularının çaldığı dakikalar Trabzon’un Kadıköy’den 1 puanla ayrılmasını sağladı. |
Önder'in bir anlık hatası 2. kez yenik duruma düşmemize neden oldu. Semih son 10 dakikasında görev aldığı maçta bu kez asist yaptı. "Oyundan memnunum ama yediğimiz gol sayısı fazla." |