Fenerbahçe 1-1 Çaykur Rizespor | |
Belalı hakemimiz Selçuk Dereli'nin de saygıdeğer katkılarıyla 2 puana veda ettiğimiz bu geceye kalede Rüştü ile başladık. Savunmada Serkan, Önder,Luciano,Deniz, orta sahada Ümit, Aurelio, Tuncay, ileride Alex, Anelka ve Nobre ile çıktığımız karşılaşmanın ilk yarısında kapalı Rizespor savunmasına karşı kanatlarda çoğalamayınca zorlandık. Göbekten delemeye çalışınca top kayıpları ve kötü bir futbol görüntüsü çıkıverdi ortaya.
|
Tuncay yenilgiyi kabullenmedi, ama gayreti galibiyete de yetmedi. |
• | |
• KENDİ YORUMUNU EKLE! | |
|
|
Ümit Özat sol kanada geçince hem kendisi hem de takım daha verimli oldu. Anelka 60-70 arasında kıpırdanınca gol de fazla gecikmedi.
Ancak ikinci yarıda Deniz Barış'ın yerine oyuna girip sağ açık olarak görev alan Mehmet'in katkılarıyla ve Ümit Özat'ın sol kanada
kaydırılmasıyla Rizespor savunması canlanan Fenerbahçe'yi hissetmeye başladı. Fenerbahçe baskısını hissettirmeye, tribünler de yavaş
yavaş hareketlenmeye başladığı sırada Rizespor'un ani bir atakta bulduğu şok gol takımımızı daha da bariz şekilde canlandırdı.
Anelka'nın hareketlenmesi ve insiyatif almaya başlamasının ardından ardı ardına gelen Fenerbahçe hücumları ve duran topları bir kornerde
Alex'in ortasına Tuncay'ın kafasından gelen golü getirdi.
|
Golün ardından önce Rizespor savunmasından Yasin kasıtlı müdahelesi neticesinde ikinci sarı karttan kırmızıyı görerek saha dışında kaldı. Son 10 dakikaya girilirken Semih'in de oyuna girmesiyle rakip ceza sahasına hapsolan oyunda gol olmaması Selçuk Dereli'nin maçtaki en ciddi başarısıdır. Maçın berabere bitmesi için elinden geleni yapan kırmızı formalı vatandaşı ne zaman olumlu bir hareketiyle anacağız merak ediyorum. Rizespor karşısında son yarım saatteki baskılı oyunumuz belki sadece 1 puana yetti ama tahmin ediyorum artık futbolcuların kafasındaki yanlış yargılar yerini "savaşmayan kazanamaz" düşüncesine bırakmıştır. Bu da şampiyonluk yolunda ihtiyacımız olan en önemli unsurlardan birisidir. Futbolcularımızın aldığı dersi bir kenara bırakırsak başkalarının da alması gereken dersleri boş geçirmemeleri gerekir. Öyle ki, son 10 dakikada organize ataklar geliştiremememizin başlıca sorumlularından biri de takımını tribünde yalnız bırakmayıp sahada yalnız bırakan kesimdir. Maymun iştahlılık ve tatminsizlik Fenerbahçe taraftarının en ciddi rahatsızlığı olarak göze çarpıyor. Eğer namağlup takımınız maçın ilk yarısını beraberlikle kapattıktan sonra soyunma odasına teşvik yerine ıslıkla uğurlanıyorsa ortada tedavi edilmesi gereken bir kafa yapısı var demektir. Fenerbahçe kendi taraftarının önünde taraftarına rağmen maç kazanacak pozisyona geliyorsa özeleştirimizi yapmalıyız. Herkes beklentilerinin muhasebesini yapsın ve tekrar takımının arkasındaki yerini alsın. Takımın sadece Anelka, Appiah'tan oluşmadığını Daum ile birlikte Fenerbahçe'nin başarısı için ter döken onlarca sporcumuzun emeklerine de saygı gösterilmesi gerektiği kafalarda yerleşmelidir. |