ARŞİVDEN SON HABERLER: Fenerbahçe 6-0 Kayseri Erciyesspor, B36 Torshavn 0-5 Fenerbahçe, Fenerbahçe 4-0 B36 Torshavn, Willie Solomon Bombası www.fenerbahceliyiz.biz

 

 09.08.2006
Turu Kadıköy'de Kovalayacağız...
Dinamo Kiev 3-1 Fenerbahçe
Şampiyonlar Ligi 3. Ön Eleme Turu ilk maçında Kiev'de bekleneni veremedik. Savunmada aksayan ve kalesinde çok fazla gol pozisyonu gören takımımız hücumda bulduğu az sayıda gol pozisyonundan biri ofsayt gerekçesiyle sayılmayan iki gol çıkarmayı başardı. Kayseri Erciyesspor ile Kadıköy'de oynadığımız maçın kadrosundan farklı olarak Semih'in yerine Anelka'ya yer veren Zico'nun, belki de ilk dakikada gelen golle planları alt üst oldu. Çünkü 0-0 eşitlikle devam edecek bir maçta Kiev daha büyük açıklar verirken, biz ise daha az risk alıp rakip savunmanın arkasına atacağımız toplarla Tuncay ve Anelka'yı pozisyonlara sokabilirdik.

Neticede büyük bölümünde hiçbir varlık gösteremediğimiz bir maçta bir duran topla, Aurelio'nun kafasından gelen golle eşitliği yakaladık. Golü bulduğumuz bu dönemde Dinamo Kiev'in bocalaması bir an için galibiyet için umutlanmamızı sağlasa da, defanstaki zaaflarımız ve rakibin orta sahadaki üstünlüğü ümidimizi kırdı.

Aurelio'nun golü umutları ayakta tutuyor.

KENDİ YORUMUNU EKLE!

Rüştü'yle birlikte farkın açılmasına izin vermeyen Ümit
ayakta kalan bir kaç oyuncumuzdan biriydi.



Zico'nun zamana ihtiyacı var.
Oyundaki üstünlüğümüzü kaybettiğimiz sıralarda bir duran toptan gelen çok basit gol moralleri bozdu, ardından Serkan'ın pek doğru bir karar olmayan ikinci sarı kartı sonucu Dinamo Kiev turu kendi evinde bitirme niyetiyle ataklarını sıklaştırdı. Kiev'in farkı arttırmak için biraz öne çıkması biraz olsun işimize yaradı. Nitekim rakibi daha geniş alanda yakaladığımız bu bölümde Semih ile bir gol bulduk. Ukrayna televizyonu pozisyonu tekrar vermediği için kıllanmamk elde değil, ama izlerken pozisyon temiz gözüküyordu. Son anlarda Yussuf'un ayağından gelen çok sert şuta Rüştü engel olamayınca Kiev tur için büyük avantaj elde etti. 2-2 veya 3-2 gibi bir skor elde edebilseydik kalan 90 dakikada çok daha iddialı olabilirdik. Ancak gerek Dinamo Kiev karşısında umut vermeyen futbolumuz, gerek skor dezavantajımız morallerin bozulmasına neden oldu.

Defansta Luciano'nun yokluğu ilk zorlu maçımızda kendisini hissettirdi. Can bir cengaver gibi yürekten oyunuyla alkışları toplasa da, savunmada tecrübesizliğinden kaynaklanan hatalarını sürdürdü, Önder de birkaç ciddi pozisyonda arkasına adam kaçırarak yüreğimizi ağzımıza getirdi. Ümit Özat, Rüştü ve Aurelio ise defansif anlamda günün çok daha kötü bir sonucu önleyen isimlerinin başında yer aldılar. Appiah, Aurelio'nun sağ tarafında defansif anlamda gerekli direnci gösterirken, Tümer o bölgede bir asimetriklik doğurdu. Hatta maçın bazı bölümlerinde 4-3-1-2 olan dizilişimiz orta ikilide boğuşan Aurelio-Appiah'ı bulunduran 4-2-2-2'ye döndü. Rakibin fizikli futbolcuları karşısında da Aurelio-Appiah ikilisi bile yeterli olmadı. Hele kırmızı karttan sonra Appiah sağa geçince ortada iyice zayıfladık. Fiziksel anlamda yaşadığımız sıkıntılarda haftasonu bir saat 10 kişiyle mücadele etmemizin etkisi olabilir.

Dinamo Kiev karşılaşması Zico'nun 4. resmi, ama benim gözümde ilk ciddi sınavıydı. Doğrusunu söylemek gerekirse bu sonuç çok yadırganacak bir sonuç olmadığı gibi bu konuda teknik direktörümüzü suçlamak gibi bir hakkımız da yok. Böyle ciddi bir sınav verileceği yeni transferlerin bildirileceği 3 Ağustos'ta, hazırlık döneminde, Zico gelirken, Başkan istifa ederken, Daum giderken ve hatta Denizlispor maçında biliniyordu. Bu ciddi sınavı geçmenin Şampiyonlar Ligi vizesi almanın tek yolu olduğu bir dönemde bu kadar çalkantı içerisinden, üstelik gerek sakat gerek sonuçlanmayan transferleri nedeniyle eksik bir kadroya sahip ve takımı yeni yeni tanıyan Zico'nun zaferle çıkması mucize olurdu.

Bu şartlarda bence Fenerbahçemiz'in Kadıköy'den Şampiyonlar Ligi vizesi çıkarması için dua etmekten başka yapılacak birşey yok. Kendimizi 100. yılda Şampiyonlar Ligi'ne çok fazla şartlandırmamak zorundayız. İlerleyen günlerde kaybettiğimiz şeyler Şampiyonlar Ligi vizesinden çok daha fazlası olabilir, ama Zico'ya sahip çıkmak zorundayız. Sorumluluğu türlü kesimlerce aşırı derecede arttırılmış bir sezonda, ilk defa ayak bastığı bir memlekette çok ağır bir yükü omuzlamasını bekliyoruz Zico'dan. Onun futbol bilgisine güveniyoruz, ama tabii ki hataları da olacaktır.



Takımımız çoğunluğu 3 yıldır bir arada oynayan futbolculardan kurulu olabilir, ama teknik direktörü değişen bir takım yeni bir takım kabul edilir. Çünkü ortaya yeni bir anlayış çıkacaktır. Dün istemeyip gönderdiğimiz Daum'un kazandırdığı bazı olumlu özellikleri Zico'nun takımında göremeyebiliriz, Daum'un yaptığı ve dersler çıkarttığı hataları Zico'nun da aynen yapıp dersler çıkarmasını bekleyebiliriz, ama bu dakikadan sonra ona sabır gösterip sonuçlara fazla takılmadan takıma kazandırdıklarını zevkle izlemekten başka çaremiz yok.

Kadıköy'deki maçta işimiz daha önce söylediğim gibi hiç kolay değil. Luciano'nun 23 Ağustos tarihine kadar maç kondisyonunu kazanması ve yanında oynayacak Can veya Önder'in formda olmaları defansif açıdan bazı beklentiler olarak sıralanabilir. Serkan'ın kırmızı kart cezalısı olması nedeniyle Ümit-Luciano-Can-Önder dörtlüsüyle de karşılaşabiliriz. Ancak Serkan'ın alternatifi olarak Kerim'in düşünülmesi bence doğru olmaz. Kerim'in asıl mevkisi forvet, olmadı hücuma dönük kanat olabilir. Bu ofansif kimlik onun defansif görevlerini kontrolsüz bir şekilde gerçekleştirmesine neden oluyor. Öyle ki, İnegölspor maçında bile sağbekte çok sert ve kontrolsüz müdaheleleriyle göze batmıştı.

Orta alanda Tümer'in yerine Uğur Boral'ı kullanıp, ileride de Tuncay-Semih ikilisiyle mücadele etmek, Anelka ve Tümer'i de skor durumuna göre ilerleyen dakikalarda düşünmek bir alternatif olabilir. Tercihi Zico yapacak, biz saygı duyup, destek vereceğiz. Allah yardımcımız olsun...

Copyright © 2006 www.fenerbahceliyiz.biz Tüm hakları saklıdır. ™